damn
-
kendrick lamar'ın 4. stüdyo albümü. (bkz: damn.)
yine bir k dot sezonu yaşıyoruz. 14 nisan 2017'de piyasaya çıktı, hatim edeli hatırı sayılır bir süre oldu, ya da öyle olduğunu düşüneli... fakat yazarak değerlendirmesi bugüneymiş. bakalım.
bu albümde sound ve content önceki albümlere kıyasla farklı. başından sonuna kadar ileri sarmadan dinlenebilecek harika bir albüm. bu adam drake yüzeyselliğinde biri olmadığı için, konsepte tamamen hakim olup olayların iç yüzünü anlamak isteyen sözlerin içine gömülmek zorunda. ben bu adamın hiçbir albümünü kolay tüketemedim şimdiye kadar. ayrıca bu albümde, kitleleri hareket ettirebilme yetisi ve toplumsal açıdan önemi çok büyük olan tpab'den farklı olarak, kendi iç dünyası tamamıyla ön planda.
“to pimp a butterfly was addressing the problem. i’m in a space now where i’m not addressing the problem any more.” - k dot
aynı zamanda tpab'deki jazz soundu da yerini kasvetli altyapılara bırakmış. altyapılardaki bu huzursuzluk sözlerle müthiş destekleniyor.
ilk dinleyişte albümün çok net bir story-telling olacağı kendrick'in ilk cümlelerinden anlaşılıyor. önce şarkılar hakkındaki düşüncelerimi söyleyeyim, sonra genel bir değerlendirme yaparım.
_____________________________________________
1. blood.
albümün açılış şarkısı. albümün introsu da diyebiliriz. is it wickedness? / is it weakness? / you decide are we gonna live or die şeklinde bir girişten sonra, kendrick sokakta kör bir kadın görüp yardım etmeye çalıştığı bir hikayeyi anlatıyor ama kadın tarafından bir silahla vuruluyor. ilk dinlediğimde metafor olarak pek bir ışık uyandırmadı bende. diğer şarkıları duyma sabırsızlığından dolayı introyu biraz çabuk da tüketmiş olabilirim ama sindirdikçe buradaki metaforun adaletsizliğe bir atıf olduğu anlaşılıyor. son saniyelerde de fox news'de yayınlanan ve alright'taki sözleri gömen bir ses kaydı var. biter bitmez bir mixtape edasıyla dna. giriyor.
_____________________________________________
2. dna. - video
i got loyalty, got royalty inside my dna.
yine şarkıda fox news'den ufak bir snippet var: this is why i say that hip-hop has done more damage to young african-americans than racism in recent years şeklinde yarro bir yorum. kendrick buna karşılık tmz'ye hahahasiktirlan temalı bir röportaj da vermişti.
ikinci verse girince, albümün adı neden damn. oldu sorusu cevap buldu bende.
şarkının klibinde don cheadle oynuyor ve kendrick ile karşılıklı bir tartışmaya giriyor. kung fu kenny alter egosu da don cheadle'in rush hour 2'de canlandırdığı, bir çin restoranı sahibi olan kenny isimli karakterden esinlenme. hatta kendrick, bu seneki coachella'da headline çıkışı öncesi, kung fu temalı minik bir film göstermişti.
_____________________________________________
3. yah.
dna.'den sonra aşırı bir laid-back şarkı. kesinlikle açık kafa vibe'ı değil. beat sounwave'in. adam tde'nin gülü. king kunta ve alright'ı pişiren adam. bu şarkının da bela olacağı gün gelecek ama bana göre bir iki tık outshine oluyor gibi.
_____________________________________________
4. element.
yayınlanmasından kısa bir süre sonra, lebron james instagram'a bu şarkıda dans ettiği bir video ekleyerek zehiri salmıştı. melodik kısımlar cidden başa sardırıyor.
_____________________________________________
5. feel.
bence albümün zirvesi bu şarkıda. anksiyete temelli, komplikelikten oldukça uzak ve metaforsuz bir anlatımla o kadar net içini döküyor ki, 7-8 kere üst üste dinlemişliğim oldu sanırım. bam bam bam taktik maktik yok.
2:49'daki vites arttırışı çok efsane. sanki dipsiz bir kuyuya düşerken dinliyormuşum gibi. kral.
i feel like the whole world want me to pray for 'em
but who the fuck is prayin' for me?
_____________________________________________
6. loyality.
sample 24k magic'ten alınmış. ben ilk dinleyişte duyamamıştım. herhalde mixteki aşırı vocoder kullanımına ve rihanna'ya odaklandığımdan olabilir. bildiğim kadarıyla kendrick ile ilk çalışmaları. tam bir radyo hit kafası diye düşünüyorum. sadakat, no switching sides falan. yersen.
outro'da rihanna: lord knows im tryin / lord knows im dyin diye bitiriyor, hemen ardından da pride. giriyor: love's gonna get you killed
_____________________________________________
7. pride.
love's gonna get you killed
anna wise çok yakışmış hook'a. böyle sanatlar şuralardan çıkıyor ya, hayranlık bombaları atıyorum. tde yayınlamış.
_____________________________________________
8. humble. - video (dir. dave mayers)
albümden çıkan ilk single. slogan dolu bir şarkı. beat keçilikten ölüyor, video fena izlettiriyor kendini.
hold up bitch. sit down. be humble'ı üzerine alınabilecekler içinde aklıma gelen ilk iki isim drake ve big sean*.
i make a play fucking up your whole life kesinlikle drake'in more life'ına net bir sikertme. ben bile içerledim neredeyse. haha.
_____________________________________________
9. lust.
kendrick ilk defa önde mixlenen bir kafa sesi ile söylüyor. ya da ben daha önce duymadım, bilemedim. sanki bir curtis mayfield tandansı yakalatıyor insana. tabii ki bir childish gambino falsettosu değil ama abartılmadığında çok yakışıyor bence.
i need some water, kendrick'in sık kullandığı bir laf. thirsty çaresizlik anlamının yanı sıra holy water metaforuyla da süsleniyor. bu kadar lirik kaygılı olunca, metafor sonrası cümleleri kaçırıp sürekli geri sarıyorum.
(bu arada otr: ekot'un favorisiymiş) :)
_____________________________________________
10. love.
sanırım artık iyice yaşlandığım için müzik kulağım soft kafalara büyük selamlar çakıyor. her ne kadar drakeimsi radyo şarkısı gibi tınlasa da, loop'a aldım, akıyor. kendrick'in de soft tarafını görmek eğlenceli geliyor sanırım, pek sık tekrarlanmayan bir şey.
if i didn't ride blade on curb would u still -love me-? / if i minimized my net worth would u still -love me?- ... sözler bir parça 21 questions'ı andırıyor. ama delivery açısından 50'den farklı. ghetto booty tavlama şarkısı.
______________________________________________
11. xxx.
u2 düeti. beni pek içine çekemedi doğrusu ama aint no black power when your baby killed by a coward gibi blacker than berry hipokrasisine yapılan göndermeler kolaylıkla seçilebiliyor.
afro-amerikalı gençliğin, kurtuluşu okullardan ziyade spor, hiphop ve suç temelli aksiyonlarda aradığına dem vuruyor. kendrick repiyor sonuçta. özetle rodney king ve 2pac zamanına göndermeler, gun control vurguları ve sen hayırdır ya demek istediğim bir bono içeren şarkı.
_____________________________________________
12. fear.
“if i could smoke fear away, i’d roll that motherfucker up and then i’d take two puffs" - bence işe yarıyor. ama reseptörler pelte gibi olduysa bilemem.
the alchemist beat'i. kendrick duygusal açıdan tamamiyle içini dökmüş bu şarkıda. çocukluktan yetişkinliğe kadar tüm buhranlar mevcut şarkıda. anlatacak çok şey olduğundan süre olarak da uzun bir şarkı olmuş.
outro'daki goddamn you / goddamn me / goddamn us / goddamn we / goddamn us all kısmı dile dolanıyor.
_____________________________________________
13. god.
this what god feel like...
laughin' to the bank like, aaaaa-ha!
albümde en sık dinlediğim ilk 3 parçadan biri. tabi bundaki en büyük etken slick as el debarge with the finger waves, work it jt / handle bars like a fade, watch me work it, jt / i'm at large, runnin plays like a circuit, jt / i'm sellin verses jt, watch me work it, jt kısmındaki melodi.
ilk verse'ün sanki drake'in ağzından, ikinci verse'ün de ona cevap niteliğinde yazıldığına dair bir teori okudum. element. ve love. için de benzeri teoriler var ama ben biraz daha yüzeysel dinlemeyi tercih ediyorum bu şarkıyı. beni mutlu eden kısmı bu şarkıdaki melodiler. kafasına kafasına repmeli albümlerinin içine mutlaka bir iki tane bu tarz şarkı serpmeli bence. man-man kanye'msi şarkılar yapınca inanılmaz bir şekilde yapışıyor kafama. ağzına sağlık kenny.
_____________________________________________
14. duckworth.
anthony "top dawg" tiffith'in, kendrick'in babası ducky'nin çalıştığı yerel bir kfc'yi soymayı planladığıyla ilgili bir hikaye. because if anthony killed ducky / top dawg could be servin life / while i grew up without a father and die in a gunfight .. tüyler diken.
inanılmaz bir hikaye. çok net bir kısa filmi hak ediyor. story-telling at its finest. böyle müthiş bir albüme yakışan nitelikte bir bitiriş olmuş.
bu arada duckworth kendrick'in yasal soyadı.
_____________________________________________
bu arada albüm çıkalı bir ay olmadan certified platinum oldu. bence dinleyin, kaç tane bu derece kaliteli iş yapılıyor ki şu piyasada...
son olarak: section.80'den gelsin:
“i’m not the next pop star, i’m not the next socially aware rapper, i am a human muthafucking being over dope ass instrumentation.”
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap