6 entry daha
  • --- spoiler ---

    her şeyden önce zamanı 30 ağustos ile başlayan bir roman idi elime ilk aldığımda. yaşgünüm ile başlayan bu roman ilgimi çekmişti elbette ki...

    okudukça ise yazarı ile aynı yere çıkan beynimize güldüm, güldükçe ısındım romana. biz dediğim ise aynı çağın insanları. bunca sosyal medyası, ortak kamusal alanı ile aynı yerlerde dolanır olmadı mı beynimiz. hatta geçmişimiz de bunun bir parçası haline gelmedi mi?

    ve neticesi gittikçe artan yalnızlığımız...

    yazarın dediği gibi, öyle bir zamandı ki yaşadığımız çok fazla yalnız insan var. bir yerinde durup romanın çok yalnızız ulan diye bağırmak geldi içimden.

    bunun yanında romanda beni en etkileyen , yer yer kahkahalara gömülmeme neden olan ise ; beynimizin içinde anlamsızca dönen bilgilerin , hatta yer yer bilgi kirlilikleri diyebileceğimiz bilgilerin birer roman cümlesine dönüşmesi.

    abartılmış bir iltifat olacak mı bilmiyorum ama konuşur gibi anlatımın en tatlı hali var. tıpkı çavdar tarlasında ki çocuklar gibi. ve bunu düşündüğüm anda sayfa 172 de aynı çağın insanıyız gülümsemesi yayılıyor yüzüme.

    holden ile hilkat aynı gözlerle bakmış dünyaya, tam kolkola girip yürümüşler diyecekken burak giriyor ve değişiyor atmosfer.

    yazarı sormadan söyleyeyim;
    ve evet herkes sever neşet ertaş'ı...

    tabiki bende...
    --- spoiler ---
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap