6 entry daha
  • çok zorlama ve yer yer sol jargon ile yapılan bir değerlendirme.
    filmde proteletaryanın sinsice uyutulması değil, proletaryanın aslında devrim ile hiç değil; insanlık ve dürüstlükle nasıl kazanacağı anlatılır.
    sermaye temsilcisi saim bey bürokrasiyi (polisi, zabıtayı, siyasetçileri) satın almıştır. yine diğer işverenler de ona proletaryaya karşı yanındadır.
    ancak beklenen ve istenen isyan çatışma ölme öldürmedir ki, esas bu yapılırsa proleterya tamamen ezilecektir hem de silahla!
    oysaki filmde sabırla ve dürüstlükle, kötüleğe karşı iyilik ile karşılık vermekle proleterya kazanmaktadır.
    oysaki sermayenin istediği isyan çıksın ki, başlarınızı ezelimdir her zaman.
    ya da ne biliyim neden kimse günümüzde yahudi sermayedarlarının faizine çalışan köleler olduğumuzun farkında değil?
    mesele aslında budur.
    eskiden fabrikada saim beye çalışıyordun şimdi sana 300bine evip alıp senden 430bin alan, araba alan, kartını ödeyen bankanın(yahudi sermayesinin) kölesi olduğunu fark etmen için karşına sana kızını vermeyen bir saim bey mi dikilmeli? ya da muhasebeye git hesabını kestir mi demeli asık suratlı bir patron?
    bence köle olduğunun bile farkında olmayan, proleteryanın banking slaverye (banka köleliğine) dönüştüğü farklı bir ekonomik sistemde yaşıyoruz.
    mesele artık saim beyler değil mesele küresel banka sermayeleri.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap