871 entry daha
  • bir zamanlar, her evde uydu alıcı yoktu ve bizim evimiz de uydu alıcısı olmayan o evlerden biriydi. düşünün ki kral tv bile çıkmıyor, öylesine bir yokluk. bu yüzden teyzemlerin evine her gittiğimde kumandanın benim hükmüme geçmesi için dua eder, hakimiyeti sağlayıp da televizyonlu odada yalnız kalınca müzik kanallarına meylederdim. o zamanlar elimde olan telefondan, yani nokia 7260'tan yola çıkarak lise 2 ya da lise 3'e gittiğimi söyleyebilirim. bundan yaklaşık 13 sene öncesi yani.

    yine böyle, kumandayı ve televizyonlu odayı boyunduruğum altına aldığım bir günde, kral tv, dream, mtv arasında dolanırken, mtv'de bir şarkı duydum. hipnotize edici bir etkisi vardı ve öylece kalakalmıştım oturduğum yerde. isimlerini daha sonra araştırmak için 7260'ımın mesajlar kısmına yazdım: "soundgarden"

    yıllar sonra bir adama aşık oldum, grunge deryasının içinde kaybolmuş biriydi. o zamana dek chris'i sever sayardım ama grunge canavarı eski erkek arkadaşım sayesinde bu büyük grunge deryasının içine ben de girdim. alice in chains, mad season, mark lanegan, temple of the dog, pearl jam ve çok da fazla olmayan birkaç isim ya da proje daha. hepsini, acı dolu sözleri ve hayatları bir bir keşfettim.

    birkaç hafta önce dediler ki, o ilk kez duyup da hipnotize olduğum grubun sesi öldü. kendini astı ve artık o sesin duyulması için o adamın ağzını açıp kapamasına hiçbir zaman yeniden tanık olamayacağız.

    ve ben birkaç gün önce şu klibi izledim ve ağladım, hem de çok.
253 entry daha
hesabın var mı? giriş yap