69 entry daha
  • film hakkında olumlu olumsuz bir çok görüş bildirilmiş, eleştirenler özellikle teknik yönünün aksaklığı üzerine dem vurmuş ama el insaf diyor ve bu arkadaşlara başka bir filmin bir sahnesini hatırlatıyorum. film: istanbul kanatlarımın altında. sahne: başlangıçtaki hamam sahnesi. o sahnede konuşulanları anlayabilip de, bu filmdekileri anlayamayanlar, iki film arasındaki zaman sürecinde işitme yitimi yaşamışlardır diye düşünüyorum. benim filmde tam duyamadığım iki ya da üç replik vardı. üstelik kütahya şivesine de aşina değilim.

    ceviz kırma ve yeme sahnesi izlediğim en incelikli erotik sahnelerden biriydi. işte tam burada teknikdir, dijitaldir arka planda kalıp yönetmenin anlatım tercihi ön plana çıkıyor. karpuz çağrışımıyla vizontele 1 filmini hatırlayalım. oradaki karpuzcunun*ilgisizliğinden bıkan karısı*, gece tezgaha gelmiş ve yeni sutyenini göstermişti karpuzcuya. ve piyasa koşullarının doğal sonucu olarak film fragmanında da yer almıştı bu sahne. ya da yataktaki yalnız kadın imgesinden hemen berlin in berlin i hatırlayalım. aklımızda ne kaldı? masturbasyon yapan hülya avşardeğil mi. yanlış anlaşılmasın "filmlere aileler gidiyor ayıp değil mi" yaklaşımında değilim. örnekteki üç filmde yönetmenlerin farklı tercihleridir dikkat çekmek istediğim. mutlaka hepsi de filme kendilerince en yakışanını yapmışlardır. ama köyde ceviz yerine patlıcan, hıyargibi lümpen cinsel kültür zerzevatları yetişseydi, fragmanda böyle bir sahne yeralsaydı film elbette medyada daha fazla yer bulur, şimdikinden çok fazla seyirci çekerdi. ama o zaman film hakkında olumlu düşünenlerden hiçbirimiz samimi argümanını kullanamazdık.
283 entry daha
hesabın var mı? giriş yap