alın yazım
-
nuri alçonun "üç adımda kızdan nasıl randevu koparılır?" konusunda ders verdiği film.
-kırmızı gülleri seversiniz sanırım.
-aldanmışsınız zafer bey, papatyaları severim ben.
-ama kırlar papatyalarla dolu...
-sevdiğinize göre, yazık olmasın. (çiçekleri nuri alçoya uzatır)
-sizi güzel bir yerde çaya davet etsem, yada yemeğe...
-babamın iş ortağısınız diye buna mecbur muyum?
-ne ilgisi var, bu benimle sizin aranızda olan bir şey.
-yorgunum,eve gidiyorum. hem sizinle bir yerde çay içmeyi de hiç düşünmüyorum.
-muhakkak seveceksiniz o kırmızı gülleri, muhakkak...
-bu gül oyunu çok eski devirlerde kaldı zafer bey. artık insanlar duygularını çiçekleri alet etmeden de açıklayabiliyorlar. anlaşılan haberiniz yok bunlardan.
-çiçeklere karşı çok zalimsiniz, bilhassa kırmızı güllere... anladığım kadarıyla kimse çiçek göndermemiş şimdiye dek size. bunda sizin suçunuz yok, çevrenizdeki erkeklerin yeteneksizliğinden, duygusuzluğundan kaynaklanıyor bu.
-merakınızı gidereyim o halde, zafer bey; çevremde hiç erkek olmadı, olmayacak da! lütfen bitirelim bu oyunu artık.
-bu oyunu başlattım ve asla kesmeyeceğim, ta ki benimle çay içmeyi kabul edinceye kadar.
-ya kırmızı güller ya da bugün bir fincan çay...
-anlaşıldı, teklifinizi kabul ediyorum zafer bey. çayımızı içelim ve bu meseleyi iyice açığa kavuşturalım.
-saat beşte etap otelinde...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap