6 entry daha
  • dmc, doğan müzik yapım, doğan müzik isimleriyle de anılan, gerçek oranı tam bilmesem de günümüz itibariyle tahminimce müzik piyasasının %90'ını elinde bulunduran müzik şirketi. belki de doğan holding etkisiyle 17 senelik kısa diyebileceğimiz bir sürede oldukça büyümüş ve lider konuma gelmiştir.

    o dönem yapımcılık kariyerinde daha yolun başında ama prodüktörlük kariyerinde biraz daha tecrübeli olan besteci ve şarkıcı ercan saatçi ve doğan holding'te yetkili diyebileceğimiz 3 ismin (mehmet ali yalçındağ, ertuğrul özkök, soner gedik) ortak girişimiyle 1999'un son aylarında kuruldu dmc. şirket kurulurken saatçi askerliğini yapmaktaydı ve askerdeyken ticari bir faaliyette bulunması gündemi oldukça meşgul etmişti. bu arada dipnot düşmek gerekirse, prodüktör ve yapımcı kelimeleri ülkemizde farklı anlamda kullanılmaktadır. yapımcı dediğimiz kişiler, bir albümün çıktığı müzik şirketinin sahibi ya da yetkili kişisi diyebileceğimiz insanlardır, albümün maddi kısmıyla ilgilenir. prodüktör dediğimiz kişiler ise, bir aranjörün yaptığı işin biraz daha fazlasını yapan kişilerdir. yani bir albümün sadece düzenlemelerini yapmaz, yaratım sürecinde bulunur, kayıt-mix-mastering işlerinde dokunuşlar yapar. bir prodüktör illa bir aranjör olmak zorunda değildir ama her aranjöre de prodüktör diyemeyiz. aranjör olup aynı zamanda prodüktörlük mertebesinde işler yapan isimler örnek verecek olursak: ozan çolakoğlu, iskender paydaş, ozan doğulu, aykut gürel, garo mafyan, toprakları bol olsun onno tunç ve attila özdemiroğlu gibi isimlerdir. (uzun bir dipnot oldu)

    2000'in ilk günlerinde hürriyet ve milliyet gazetesine "bizi sık sık duyacaksınız" başlıklı bir reklam veren dmc'nin ilk çıkarttığı albüm, şubat 2000 çıkışlı emirkan-mahşere kadar albümü oldu. saatçi'nin askerde olduğu dönem çıkan albümün bütün düzenlemeleri, müzik yönetmenliği, "prodüktör"lüğü ve "yapımcı"lığı yine saatçi'ye aitti. bu durumdan anlıyoruz ki, sanırım kendisi askere gitmeden önce yaptığı işlerden biriydi ve şirket kurulunca o şirketin albümü olarak çıktı. aynı sene volkan konak, grup düş, uygur kardeşler, oktay gürtürk gibi isimlerle anlaşıp albümlerini çıkaran şirketin kuşkusuz o yıl en çok satan işi, yeni bir yorumcu olan hande yener'in haziran ayında çıkan senden ibaret albümü oldu, şirket bu albümle ismini de iyice duyurmuş oldu. ardından yeni çıkan isimler yerine daha çok tecrübeli ve sektörde iyi yerlerde olan insanları transfer etmeye başladığını gördük dmc'nin. levent yüksel'le başlayan bu olay, sezen aksu, mirkelam, emel müftüoğlu, alpay, muazzez ersoy, ilhan şeşen, fuat saka ile devam etti.

    albümlerin promosyonu oldukça güzel yapılmaktaydı. doğan holding'in bütün imkanları kullanılıyordu: hürriyet ve milliyet gazetelerinde albümlerin reklamları bolca yapılmaktaydı, şirket sanatçıları kanal d'nin programlarına çokça çıkmaktaydı, albümlerin kliplerinin büyük bir kısmı yine bir doğan holding kuruluşu olan ans production tarafından çekilmekteydi. ama o dönemki ekonomik krizin etkisiyle fazla verim alınamıyordu, tam da albümlerin satışının oldukça azaldığı bir döneme gelmişti bu olanlar. bu dönemde şirketi ayakta tutan şeyler doğan holding ve sezen aksu'nun çok satış yapan şarkı söylemek lazım albümü diyebiliriz. o dönemde pop müziğin lider şirketi olan raks müzik-universal'a bağlı şirketler (marş müzik, s müzik, neşe müzik) ve arabesk-fantezi ile halk müziğinin lider şirketi olan prestij müzik sırasıyla kepenk indirdiler ama dmc bir şekilde ayakta kaldı.

    derken 2003'te popstar furyası başladı. bu konuda buraya bir açıklama yazmıyorum, önceden popstar başlığında birşeyler yazmıştım: (bkz: #67110687). bu sene özellikle kenan doğulu'nun demedi deme albümü şirketin en çok satan işi oldu sezen aksu'nun yaz bitmeden albümüyle birlikte. bu dönemde gökhan özen'den de bahsetmeden olmaz. meşhur jet ski'yle denizde kaybolma olayının olduğu zamanlardı. bu olay gerçek miydi yoksa dmc'nin gökhan özen'in yeni albümünün reklamını yapma taktiği miydi uzun süre tartışıldı.

    2004-2005 senelerinde kayahan, deniz arcak, suat suna, ferhat göçer, emre altuğ, zülfü livaneli gibi isimler katıldı dmc ailesine. bu 5 sene içinde kimisi ticari olarak, kimisi sanatsal olarak başarılı albümler yayınlandı, pek satmayan albümler de. bu 5 sene içinde yayınlanan albümlerin hem mutfağında hem prodüksiyon sonrası aşamalarında çoğunlukla belirli isimlerle, belirli stüdyo müzisyenleriyle çalışıldı. aranjör olarak ercan saatçi başta olmak üzere; iskender paydaş, ufuk yıldırım, reha falay, firuz ismailov, mustafa ceceli, genco arı gibi isimlerle çalışılıyordu mesela. albümlerin kayıtları ağırlıklı olarak dmc'nin kendi stüdyolarında (aslında ercan saatçi'nin kendi stüdyosuydu, taa aykut gürel'le ortaklaşa kurdukları stop productions zamanlarından kalma. ortaklıkları bitince stüdyo saatçi'de kaldı, gürel de yeni bir stüdyo açtı), stüdyonun tonmeisterları serdar ağırlı ve murat başaran (şarkıcı olan değil, bu abimiz "mayki" olarak da bilinir) tarafından yapılıyordu. yalnız bu dönemde kendisine dişli rakipler denk geldi, 2-3 sene içinde müzik marketi işinden hızlı gelişen bir müzik yapım şirketine dönüşen seyhan müzik ve büyük isimleri parasal gücüyle transfer eden erol köse production.

    daha sonrasında 2006 senesinde birşey oldu ve ercan saatçi kimisine göre şirketten istifa etti, kimisine göreyse şirketteki işine son verildi. yani her türlü şirketle ilişiği kalmadı. "dmc stüdyoları" adındaki stüdyosu yine kendisinde kaldı ve rec by saatchi adını verdiği yeni müzik şirketiyle yoluna devam etti. saatçi'den boşalan koltuğa ise bir dönem genel müdür yardımcılığı yapmış samsun demir oturdu.

    2007'deki en büyük atılımını şüphesiz tarkan'ı transfer etmesiyle yaptı. metamorfoz albümünün başarısından sonra dmc durmadan yoluna devam etti. günümüze kadar gelen süreçte ülkedeki adını çok duyurmuş-az duyurmuş, kaliteli müzik yapan-bakkal müziği yapan, oldukça tecrübeli-fazla tecrübesi olmayan birçok ismi kendine transfer etti, yeni isimler çıkardı, alıp başını gidenler de oldu, ellerinde patlayan da. dijital ortamı da bir nevi ele geçirdi, youtube türkiye'deki en çok izlenen müzik kanalı netd müzik'in kardeş şirketi demek sanırım tek başına yeterli olacaktır.

    günümüzde tam gaz ilerlemeye devam etmekteler. bu yaz tahmin ediyorum ki her yerde çalacak olan tarkan-10 albümü de kendilerinden çıktı, oldukça büyük paralar kazanacaklar yine.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap