48 entry daha
  • #69509366 'dan devamla:

    meshur ve mukemmel yemek sahnesi orkestranin iki akoru ile acilir.

    https://www.youtube.com/watch?v=l-j8etweqzs

    bu kisa akorlar uzatilip minor calinacak olursa uverturu acan akorlara cok benzedikleri gorulecektir. acaba mozart olacaklari onceden haber mi vermektedir?

    usak don g'ye sofra hizmeti ederken sahnedeki uflemeli orkestrasi don g'ye devrin unlu muziklerinden seckilerle yemekte eslik eder. ilk olarak

    vicente martín y soler'in una cosa rara'sindan "o quanto in sì bel giubilo"yu calarlar. usak muzigi tanimistir: bravi! "cosa rara!" https://www.youtube.com/watch?v=l-j8etweqzs#t=1m3s

    burada don g leporello'ya muzik hakkinda ne dusundugunu sorar. leporello 'tam size layik' der. devrinin cok da mahir olmayan bestecilerini ti'ye almayi seven mozart (divertimento k522 'bir muzikal saka' ozellikle 4. bolum) burada soler uzerinden bir nukte mi yapmistir? "soler'in muzigi anca don g. gibi bir tipe yarasir" gibilerinden. gerci bence soler'in yapiti fena degil ama mozart'in ne kadar takdir ettigini bilemeyiz.

    giuseppe sarti'nin fra i due litiganti il terzo gode operasindan bir arya calmaya baslarlar. usak muzigi tanimistir: evvivano "ı litiganti".

    ve orkestra son olarak mozart'in figaro'nun dugununden meshur 1. perde aryasini calmaya baslar. usak bunu da tanimaktadir ama sanki 'daha bir' tanimaktadir: questa poi la conosco pur troppo. (~bunu çok iyi biliyorum)

    donna elvira'nin patetik girisine kadar sahnenin geri kalani mozart'in bu aryasinin muzigi uzerinden soylenir.

    bu super sahnenin metin yaziminda da ponte ve mozart'in normalin otesinde bir isbirligi guttugunu dusunmemek icin bir nedenimiz yok.

    simdi sadece buraya kadar olan kisim dahi cok cok guzel bestelenmis ve kaleme alinmis metin / muziktir. arada don g.'nin nefessiz yemek yemesi ve aç usagin bundan tiksinmesi, arada birseyler goturmesi, bunu goren don g.'nin 'bana islikla birseyler cal' demesi, agzi dolu leporello'nun 'pordon ofondom, colomoyorum'lari vb. ... bu kadar 'seyirlik' bir sahne zor bulunur. sihirli kelime elimizden kaciverdi. mozart'in figaro'nun dugununde baslattigi sahnede drama / akis halinde bir aksiyon olmasi kavrami, bu yapitta daha da ileri bir noktaya varmistir. opera turu onun elinde arya-resitatif-koro-arya- vb bir parçalar zincirinin cok otesinde butun bir yapi olmaktadir. bunu ilk yapan kisidir demiyorum ama o devirde en iyi yapan kisi oldugu su goturmez.

    bu arada devam etmekte olan sahne de neredeyse araliksiz, net olarak resitatifsiz, aryasiz, korosuz 20 dakikayi askin devam edecektir.

    elvira aniden yemek salonuna dalar, 'vazgec bu hayattan, yolun yol degil' der. doktugu dillerin karsiliginda alay edilir, sinirlenerek salonu terkederken kapida bir ciglik atar ve diger yone seyirtirerek sahneyi terk eder. don g. leporello'ya 'hayirdir, git bi bak' der, leporello da kapidan ciglikla doner ve kekeleyerek tas adamin davudi adimlarla kapiya yaklastigini histerik bicimde dillendirir. kapi calinir, efendi-usak arasindaki ac-acamam ikilemini sonlandirmak uzere don g. kapiya yonlenir ve

    opera tarihinin en muhtesem sahnelerinden birisi uverturun acilisindaki akorlarla baslar. basa donmusuzdur. yapit cevrimsel bir hal alir. mozart once bu sahneyi bestelemis ve uverturu en sona birakmistir. dolayisiyla bunun onceden dusunulmus birsey oldugunu soyleyemeyiz (hatta meshur ama gercek disi bir efsaneye gore uvertur ilk temsilden onceki gece alelacele kaleme alinmisti) lakin gene de bu 2 saat 45 dakika sonra gelen basa donus tokat etkisi yaratir.

    operanin ilk sahnesindeki bas/baritonlar triosu, operanin basindaki muzikle geri donmustur ancak bu sefer triodakilerden birisi oludur, ahiretten gelmistir. cok vakti yoktur, davete icabet etmis, iade-i ziyaret icin kendi davetini sunmaktadir. komutanin buradaki monologuna eslik eden muzigin sozler tehditkar bir hal aldikca tonalitenin disina kacmaya baslamasi mozart'in dramatik ogelerin altini muzikle cizmek icin yaptigi bir harekettir. (isaretli yerden takip eden 1 dakika)

    komutan teklifini yaptiginda leporello 'kusura bakmayin, hiç vakti yok' der. bu cumle dahi yapitin drama-giocoso ikilemine ornek olarak gosterilebilir. nasil soylendigine bagli olarak tamamen farkli algilanir.

    don g. 'ben bir korkak degilim, davetini kabul ediyorum, seninle yemege gelecegim' der. komutan'in 'o zaman teklifimi kabulune nisane olarak bana elini ver' demesinin uzerine don g. elini verir. bir cesedin elini tutmakta oldugundan suphesi kalmaz. buradan itibaren muzik hizlanir. komutanin heykeli don giovanni'yi az zamaninin kaldigi uyarisiyla tovbeye davet eder. usagin ve komutanin israrlarini kesin olarak redden don g.'nin komutandan duydugu son soz 'vaden doldu' olur.

    zebaniler korosunun cigliklari arasinda don g. komutan tarafindan cehenneme cekilir.

    yapiti son parçasi 6 ana karakterin don g'nin akibetini leporello'dan dinlemesi, sonrasi icin planlari ve seyirci ile paylastiklari moral / derstir.

    https://www.youtube.com/…ch?v=uzxyevbos5w#t=3h27m0s

    bu son 6li kimi temsillerde ihmal edilir. devrin kaynaklarinda prag dunya ilk seslendirilisinden sonra daha viyana temsillerinde sahnenin ihmal edildigi yazilir. mozart'in bu uygulamayi tasdik ettiginden eminiz. bugunku temsillerde duruma gore oynanir yahut oynanmaz. son salzburg festival temsillerinin maltman'li olaninda oynanmamis ornegin.

    yapitin ikinci perdesinde bir de leporello zerlina arasinda bir duet vardir. bu duet de viyana versiyonu icin bestelenmistir. bunun gunumuzde sahnelendigi hemen hic gorulmez. uzun lafin kisasi son 6li ve bu duetin olup olmamasina bagli olarak yapitin turlu versiyonlarinin oldugundan bahsedebiliriz.
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap