790 entry daha
  • buraya da mutlaka yazmışımdır, yani yazmadıysam ayıp etmişim: mesleği sevmemin en büyük sebeplerinden biri - hatta belki artık tek büyük sebebi, başka türlü bilemeyeceğimiz hikayelerle karşılaşmak.

    mesela koridorda bir teyze gelip sana gelininin onu evden attığını anlatıyor, diğeri gelip oğlu için askere çağrı kağıdı geldiğini ama oğlunun yıllardır kayıp olduğundan bahsediyor, ne bileyim, biri kardeşiyle davalık diğerinin kızı tacize uğramış bu da gitmiş adamı dövmüş, oğlanın birine tecavüz etmişler ama aslında etmemişler, oğlan akli dengesi yerinde olmadığından uyduruyormuş, falan filan bir sürü olan biten. koridoru bir podyum gibi düşünecek olsak, sen o podyumda gazetecilerin ve moda editörlerinin değil işte bunların içinden geçerek yürüyorsun.

    geçenlerde adliyelerden birinde fotokopi çektiriyorum. baro odasında değil ama, koridordaki cezaevi işyurtları fotokopi noktalarında. 40'lı yaşlarının başında bir adam var. güleryüzlü biri. fotokopi makinesine kağıt sıkışınca söylendi biraz.

    - avukat hanım bunlar buraya uygun aletler değil ki, büro tipi bunlar, adliyenin yüküne dayanır mı.
    - kim karar veriyor bu makineleri almaya, adalet bakanlığı mı?
    - burası cezaevinin avukat hanım. biz hepimiz hükümlüyüz. mesela ben mali müşavirim, 7 yıl ceza aldım. şu kadarını yattım. şimdi de işte buradayım. benim hemen alt kattaki fotokopici doktor.
    - aaa... hep meslek sahibi misiniz buradakiler?
    - burada 30 kişiyiz, büyük kısmı meslek sahibi. mesela bir de jandarma özel harekatçı var. arada normal katil falan da var tabi ama azdır, 10 kişi yoktur. çoğumuz böyleyiz.

    vay arkadaş. hükümlü deyince neden hep adi suçlu anlayıp bizden uzak sanıyorsak...

    bugün de az önce yüksek eğitimli ve kendi işini yapan bir hanımla görüştük telefonda. 31 yıllık meslek hayatı var, makaleleri eğitimleri var, var yani.

    asliye cezada yargılanıp "koşullu beraat" almış. (hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı demek istedim.) tüm o süreçte kendine bir avukat bulmamış, karar çıkmış, karşı taraf buna itiraz etmiş, beni o esnada arıyor. e ama hanımefendi eğitimsiz değilsiniz dünyadan habersiz değilsiniz, sabıka kaydınıza geçebilecek bir konuda avukata danışmamak nedir? avukatı siz gerekli görmezseniz cahil vatandaş ne yapsın? diyemedim tabii ama ofise gelirse demeyi düşünüyorum.

    bakalım onun hikayesi tam olarak neymiş.

    vay arkadaş hayat ne tuhaf vapurlar filan.
1104 entry daha
hesabın var mı? giriş yap