4 entry daha
  • değişmez evrensel doğruların neler olduğunu sağlıklı bir şekilde belirleyebiliyorsak eğer, buyurun inşa edelim. ancak böyle belirsiz ve oynak bir temel üzerine inşa edilen bina yıkılır. yıkılıyor da.

    ben ahlakın da evrensel olabileceğini düşünmüyorum. bu nedenle de önceki entrymde değerlendirmemi toplumsal fayda değil, bireysel fayda üzerinden yaptım. herkesin üzerine kalıp gibi oturan, herkes için geçerli evrensel bir ahlakın peşinde koşmak bana göre anlamsızdır. ahlak öznel bir yargıdır.

    insanın özünde acıdan kaçan, hazza yönelen sıradan bir canlı olduğunu kabul edersek; zamandan bağımsız ahlakın temeline konulabilecek benim tespit edebildiğim en sağlam zemin bireysel faydadır. çünkü insanoğlu bireysel faydayı höristik olarak aşağı yukarı ölçebilecek şekilde evrimleşmiştir. bu kabulü yapmayıp; insan çok özel, en özel canlıdır dersek konu başka bir noktaya gider, ki ben katılmam.

    mevcut noktada hesabı karıştıran daha önce de ifade ettiğim gibi toplumsal faydanın ölçümü hususudur. gerçi toplumsal fayda bir şekilde bireylerin fayda hesabına dahildir zaten ama zamansal tutarsızlıklar ya datragedy of the commons gibi sistematik ölçüm hataları, optimal olmayan nash dengeleri de söz konusudur. bu ölçüm hataları daha yukarıdan, büyük resme bakmakla görevli, devlet gibi bir mekanizmayı da zamandan bağımsız olarak ahlaklı kılabilir. bu mekanizma da ancak bireysel fayda ile toplumsal faydanın çeliştiği alanlarla sınırlı kaldığı sürece ahlaken meşru olacaktır.

    peki kime göre meşru? kimin bireysel faydası ölçüt olacak?

    bana göre meşru ve ölçüt benim bireysel faydam olacak tabi ki.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap