17131 entry daha
  • dil, onu konuşan toplumun ihtiyaçları dolayısıyla oluştuğundan bir dildeki kelimeler onu konuşan topluluğun hayata, olaylara, duygulara vs. bakış açısı hakkında bize ipuçları verebilir. bizim türkçede ayrı kelimelerle ifade etme gereği duymadığımız bazı durumları diğer milletler tek birer sözcükle anlatmışlar. keşke bizim dilimizde de olsaydı dedirten o kelimelerden bazıları :

    (bkz: mamihlapinatapai) : iki kişinin de yapmak istediği fakat harekete geçen ilk kişi olmak istemedikleri zamanlarda, "hadi sen başla" diyen gözlerle birbirine bakma.(feugyan dili.)

    (bkz: akihi) : birine adres sorup harekete geçtikten sonra adresi unutma durumu. (havaiice)

    (bkz: uitwaaien) : rüzgarda yürümek. kafa dinlemek, rahatlamak veya sorunları unutmak için yapılır. (flemenkçe)

    (bkz: baisemain) : saygı veya iltifat anlamında ele kondurulan buse. (fransızca)

    (bkz: forelsket) : ilk kez birine aşık olduğunuzda duyduğunuz aşırı mutluluk. (danca)

    (bkz: la douleur exquise) : asla birlikte olamayacağını bildiğin birine karşı duyulan aşk sonucu çekilen acı. (fransızca)

    (bkz: basorexia) : öpüşmeye karşı duyulan yoğun istek.

    (bkz: cheiloproclitic) : dudaktan tahrik olan kişi.

    (bkz: sobremesa) : yemekten sonra sofrada yemeği yediğin kişilerle sohbet edip zaman geçirmek (ispanyolca). aynı anlama gelen yunanca sözcük (bkz: deipnosophy) , masa muhabbeti iyi olan kişi (bkz: deipnosophist).

    (bkz: coprolalia) : istemsizce veya takıntı derecesinde uygunsuz dil kullanma.

    (bkz: susurrus) : yumuşak bir mırıltı veya hışırtı, hafif esen rüzgarın sesi,fısıltı.(latince)

    (bkz: philocaly) : güzellik aşkı. (yunanca)

    (bkz: eunoia) : güzel düşünme. ayrıca psikolojide mental açıdan sağlıklı birey olarak tanımlanma eşiği, sağlıklı düşünme.

    (bkz: flaneur) : amaçsızca etrafta dolanırken keyif alarak etrafında olup biteni gözlemleyen kişi.(fransızca)

    (bkz: nefelibata) : kendi hayal dünyasında yaşayan, toplumun düzen, sanat vs. anlayışına uymayan kişi. (ispanyolca)

    (bkz: livsnjutare) : hayatı dolu dolu ve uçlarda yaşayan, hayatın keyfini çıkaran kişi.

    (bkz: librocubicularist) : yatakta kitap okuyan kişi. (ingilizce)

    (bkz: kilig) : midede kelebeklerin uçuşması durumu. duygusal bir şeyler hissedildiğinde aniden gelen anlamlandıramadığımız içimizi kıpır kıpır yapan şey. (filipince- ingilizce)

    (bkz: zenosyne) : yaşlandıkça zamanın daha hızlı aktığı hissi.

    (bkz: serein) : bulutsuz birgünde güneş battıktan sonra yağan yağmur.(fransızca)

    (bkz: torpe) : bir kadını sevdiği halde bunu kabul etmek istemeyen, kabul etse bile utangaç olduğundan bunu sevdiği kadına söyleyemeyen erkekler için kullanılan filipince sıfat.

    (bkz: kairos) : karar almak veya alınan kararı eyleme dökmek için en uygun an. (yunanca)

    (bkz: abulia) : irade kaybı. karar alabilme kabiliyetini yitirme.

    (bkz: luftmensch) : işi gücü olmayan, sürekli hayal dünyasında yaşayan kişi. (almanca/ibranice)

    (bkz: euneirophrenia) : güzel bir rüyadan sonra hissedilen huzur. (yunanca kökenli ingilizce)

    (bkz: malneirophrenia) : kötü bir rüya gördükten sonra hissedilen huzursuzluk.(yunanca kökenli ingilizce)

    (bkz: astrolatry) : yıldızlara tapma.

    (bkz: heliolatry) : güneşe tapma.

    (bkz: sabaism) : güneş, ay ve yıldızlara tapma.

    (bkz: thantophobia) : sevdiğin birini kaybetme korkusu.

    (bkz: pistanthrophobia) : geçmişteki kötü tecrübeler sonucu insanlara güvenmeye korkma.

    (bkz: athazagoraphobia) : unutulma, yok sayılma veya ihmal edilmeye karşı duyulan korku.

    diğerleri için (bkz: #62543095)
24492 entry daha
hesabın var mı? giriş yap