• bir vladimir putin beyani.

    (degerli yazar/ okur. dunya gidisatini her daim, abd'nin isine geldigi sekilde, yansitan ana medya haberlerinin aksine, bazen de karsi tarafin ne dedigine, ortada ne oyunlar dondugune bakmak gerekiyor.

    iste tam da bu niyetle, dunya - rus - çin vs. haberlerini abd medyasina karsi bizlere yansitan linkteki yazilardan birinin, tercume edilmis sayfasina tesadufen rastladim ve paylasmanin elzem oldugu kanisindayim. sevgiler )

    "küresel dolarsızlaşma ve abd politikaları beyaz saray, bir asırdan uzun zamandır peşinden koştuğu dünya hakimiyeti arayışında, iki temel araca dayandı: abd doları ve askeri güç. bazı ülkeler, washington’un topyekün küresel hegemonya kurmasını
    engellemek için yakın zamanda, alternatif askeri ittifaklar kurmak ve abd dolarına olan bağımlılıklarını kırmak yoluyla, bu iki unsur karşısındaki pozisyonlarını revize etmeye başladılar.
    24.2.2016 09:54:59
    vladimir odintsov
    new eastern outlook
    beyaz saray, bir asırdan uzun zamandır peşinden koştuğu dünya hakimiyeti arayışında, iki temel araca dayandı: abd doları ve askeri güç. bazı ülkeler, washington'un topyekün küresel hegemonya kurmasını engellemek için
    yakın zamanda, alternatif askeri ittifaklar kurmak ve abd dolarına olan bağımlılıklarını kırmak yoluyla, bu iki unsur karşısındaki pozisyonlarını revize etmeye başladılar. 20. yüzyıl ortalarına kadar ikrazı sınırlayacak şekilde ulusal bankalarda stoklanmış sabit miktarda altın rezervlerine dayanan altın standardı, hakim para sistemiydi. o tarihte amerika birleşik devletleri, (sscb hariç)
    dünyanın altın rezervlerinin %70'inin sahibi olmayı başarabildi ve bu şekilde zayıflamış olan rakibi ingiltere'yi kenara itti; bu ise 1944 yılında bretton woods finansal sisteminin kurulması sonucunu getirdi. abd doları bu şekilde uluslararası ödemelerde hakim para birimi haline geldi. ancak çeyrek asır sonra bu sistem, almanya ve japonya'nın ekonomik büyümesini kontrol altına alamaması ve
    abd'nin kendi ekonomik politikalarını dolar-altın dengesini koruyacak şekilde ayarlamadaki isteksizliği nedeniyle etkisiz olduğunu ortaya koydu.

    o tarihte dolar çarpıcı bir düşüş yaşadı, ancak zengin petrol ihracatçılarının desteğiyle, özellikle de suudi arabistan'ın richard nixon'la yapılan görüşmeler neticesinde abd silahları ve desteği karşılığında kara altınını satmaya başlaması sonucunda dolar kurtarıldı. bunun sonucu olarak başkan richard nixon 1971 yılında tek taraflı olarak, abd dolarının altına doğrudan dönüştürülebilirliğinin iptal edilmesi emrini verdi ve bunun yerine, petrolün abd doları sisteminin temeli haline geldiği jamaika kur sistemini hayata geçirdi. bu sebeple, o tarihten itibaren petrol ticareti üzerindeki hakimiyetin washington'un dış politikasının bir numaralı önceliği haline gelmesi tesadüf değildir.

    nixon şoku” adı verilen olay sonrasında abd'nin ortadoğu'daki ve öteki petrol üreticisi ülkelerdeki askeri angajmanları keskin bir artış gördü. bu sistem opec üyeleri tarafından desteklendikten sonra abd petro-dolarlarına yönelik küresel talep, tüm zamanların zirvesine çıktı. petro-dolarlar küresel finans sistemi üzerindeki amerikan hakimiyetinin temeli haline geldi ve bu durum, ülkelerin uluslararası pazara girmek için dolarla alım yapmaya zorlanmasına yol açtı.

    analistler, bugün abd'nin dünyadaki gsyih'deki payının %22'yi geçmemesi gerektiğini düşünüyor. ancak uluslararası ödemelerin %80'i abd dolarıyla yapılıyor. bunun sonucunda abd dolarının değeri, öteki para birimlerine kıyasla fazlasıyla yüksek ve bu yüzden amerika birleşik devletleri'ndeki tüketiciler, ithal ürünleri
    aşırı derecede düşük fiyatlara alıyor. bu durum amerika birleşik devletleri'ne önemli bir finansal kâr sağlarken, dünyada dolara yönelik yüksek talep, abd hükümetinin kendi borcunu çok düşük faiz oranlarıyla yeniden finanse etmesine olanak veriyor.

    bu koşullarda, dolara kafa tutanlar abd'nin ekonomik hegemonyasına ve yurttaşlarının yüksek yaşamstandartlarına karşı doğrudan tehdit olarak görülüyor ve bu yüzden washington'daki siyasi çevreler ve iş çevreleri, bütün araçlarla bu sürece direnmeye çalışıyor. bu direniş, petrol ödemelerinde euro'ya geçmeye karar
    veren ve ardından avrupa kuruna bir altın dinar getiren eski libya lideri muammer kaddafi'nin devrilmesinde ve vahşi bir şekilde öldürülmesinde kendisini göstermişti.

    ancak yıllar içerisinde, washington'un uluslararası sahnedeki pozisyonunu hangi araçla olursa olsun sürdürme arzusuna rağmen abd politikaları giderek artan düzeyde bu türden bir muhalefetle karşı karşıya kalıyor. bunun
    sonucunda artan sayıda ülke, bir dolarsızlaşma politikası izleyerek abd dolarından uzaklaşmaya ve bunun yanında da amerika birleşik devletleri'nden bağımsızlığını elde etmeye çabalıyor. bu alanda özellikle aktif olan
    üç devlet, çin, rusya ve iran'dır. bu ülkeler, kendi sınırları içinde faaliyet yürüten bazı avrupalı bankalar ve enerji şirketleriyle birlikte rekor bir hızla, dolarsızlaşmaya ulaşmaya çalışıyor. rusya hükümeti 2014 yılı baharında bir dolarsızlaşma toplantısı yaptı ve bu toplantıda maliye bakanlığı rubleyle yapılan sözleşmelerin payını arttırma, ardından da dolarla değişimi terk etme planını açıkladı.

    geçen mayıs ayındaki şangay zirvesinde rus heyeti, “asrın anlaşması” denilen ve çin'in önümüzdeki 30 yıl boyunca 400 milyar dolar değerinde rus doğalgazı satın almasını ve karşılığında ödemeleri ruble ve yuan cinsinden yapmasını içeren anlaşmayı imzalamayı başardı. ilave olarak ağustos 2014'te gazprom'un bir yan kuruluşu, kuzey kutbu yataklarından çıkarılıp avrupa'ya sevkedilecek 80,000 ton petrol için ruble cinsinden ödeme almaya hazır olduğunu, “doğu sibiryapasifik okyanusu” boru hattı üzerinden yapılacak petrol sevkıyatının ödemelerinin ise yuan cinsinden transfer edilebileceğini açıkladı.

    geçen ağustos ayında kırım'ı ziyaret eden rusya devlet başkanı vladimir putin burada, “petro-dolar sisteminin tarih olması gerektiğini” ve “rusya'nın bir dizi ülkeyle olan karşılıklı anlaşmalarda ulusal para birimlerinin kullanılmasını tartıştığını” söyledi.

    yakın zamanda rusya tarafından atılan bu adımlar, batı'nın yaptırım politikasının arkasındaki gerçek sebeplerdir. geride bıraktığımız aylarda çin de bu “anti-dolar” kampanyasının aktif bir üyesi haline geldi: çin, kanada ve katar'la ulusal para birimiyle alışveriş temelinde anlaşmalar imzaladı ve bu, kanada'nın kuzey amerika'daki ilk deniz ötesi yuan merkezi haline gelmesi sonucunu getirdi. tek başına bu bile iki ülke arasındaki ticaret hacmini iki katına, hatta üç katına çıkarma potansiyeli taşıyor, zira çin ve kanada arasındaki takas anlaşmasının hacminin toplam 200 milyar yuan olması bekleniyor.

    çin'in katar'la yaptığı, iki ülke arasında doğrudan kur takası üzerine kurulu anlaşma, 5.7 milyar doların muadili bir düzeyde ve bu durum petro-doların ortadoğu pazarlarında yuan kullanımının temeli haline gelmesine ağır bir darbe indirdi. ortadoğu bölgesinin petrol üreticisi ülkelerinin enflasyon ihracı nedeniyle abd dolarına pek de güvenmediği sır değildir, bu yüzden öteki opec ülkelerinin de çin'le anlaşmalar imzalaması beklenebilir.

    güneydoğu asya bölgesine gelince, yuanın yerel düzeydeki kullanımını daha fazla arttıracak şekilde kuala lumpur'da bir takas merkezinin kurulması, bölgede çin tarafından atılan bir diğer büyük adım oldu. bu olay, singapur doları ile yuan arasında doğrudan diyalog kurulmasının ardından, asya'nın önde gelen finansal merkezi olan singapur'un güneydoğu asya'daki yuan değişiminin merkezi haline gelmesinden bir aydan daha az bir zaman sonra meydana geldi.

    iran islam cumhuriyeti de kısa süre önce dış ticarette abd dolarını kullanma konusunda çekinceleri olduğunu açıkladı. ilave olarak kazakistan devlet başkanı nursultan nazarbayev kısa süre önce ulusal banka'yı, ulusal ekonominin dolarsızlaştırılmasıyla görevlendirdi.

    dünya çapında her geçen gün, yeni bir uluslararası para sisteminin kurulması yönündeki çağrılar daha fazla duyulur hale geliyor. bu bağlamda ingiltere hükümetinin yuan cinsinden borç ibrasını planlaması, avrupa merkez bankası'nın ise yuanı resmi rezervlerine dahil etme ihtimalini tartışması dikkatlerden kaçırılmamalıdır.

    bu türden eğilimler her yerde görülecektir, ancak rusya karşıtı bir propagandanın orta yerinde batılı haber kuruluşları, özellikle de abd'de enflasyon fırlamışken bu gerçekler hakkında sessiz kalmayı tercih ediyor.

    son aylarda rusya'nın dış alışveriş rezervlerinde abd hazine bonolarının tuttuğu oran hızlı bir düşüş yaşadı ve bonolar rekor bir hızla satıldı; aynı taktik, bir dizi başka devlet tarafından da kullanıldı.
    meseleleri abd için daha da kötü hale getirecek şekilde, pek çok ülke abd merkez bankası'nda yerin altında tutulan altın rezervlerini abd'den çıkarmak istiyor. 2013 yılında abd merkez bankası'nın alman altın rezervlerini sahiplerine iade etmeyi reddettiği bir skandal sonrasında hollanda, altınlarını abd'den geri almaya
    çalışan ülkeler listesine katıldı. bunu başarması halinde altın rezervlerinin iadesini isteyen ülkelerin listesi iki katına çıkacaktır ve bu, washington için büyük bir krizle sonuçlanabilir.

    yukarıda söylenenler, dünyanın artık abd dolarına dayanmak istemediğini gösteriyor. bu koşullarda washington, bölgesel istikrarsızlaştırma politikasını derinleştirmeye bel bağlıyor. bu, beyaz saray stratejisine göre, abd'nin tüm potansiyel rakiplerinin kaydadeğer düzeyde zayıflatılmasına yol açmalıdır. ancak amerika birleşik devletleri'nin dünya çapında kendisinin yaydığı kaos dalgasından zarar görmeden çıkma şansı çok az."

    (bkz: http://medyasafak.net/yazdir/yazdir.aspx?hid=1948)

    (bkz: https://journal-neo.org/…s-dedollarizatsiya-i-ssha/)
hesabın var mı? giriş yap