87470 entry daha
  • birden fazla sevgiliye söylediğiniz “bitanem”leriniz samimi mi? birden fazla kişiye “bitanem” demiş birinin “seni seviyorum”larına güvenilir mi ?

    fotoğraflarınızda ki gülen yüzleriniz samimi mi? çekildikten sonra da yüzünüzde kalıyor mu o gülümseme?

    menüdeki fiyatlara rağmen, restoranda girdiğinizde size “hoş geldiniz” diye kapıyı açan şef garson samimi mi ? bizi yürüyen adisyon fişi olarak görmediğine emin olalım mı ?

    gün içinde kaç kişinin yüzüne gerçekten düşündüklerinizi söylemiyorsunuz ? mesela patronunuz hakkında düşündüklerinizi yüzüne söylediniz mi ? sevgilinize ? annenize ? kardeşinize ? pardon ama gerçekten düşündüklerinizi söylemiyorsanız, gün boyu ne konuşuyorsunuz ?

    reklamlar bizim için firmaların yaptığı indirimden, fırsatlardan, cazip tekliflerden bahsediyor hep. gerçekten bizi düşünen firma var mıdır? eğer samimiyetsizse reklamlar, gözümüzü çevirdiğimiz her yerdeler. farkında mısınız ?

    “başka zaman geliriz ya” diye kaç tanıdığınızı kandırdınız ? o anı kurtarmak için söylenen, belirsiz zaman kipinde çekilmiş, kibarlık samimiyetsizliği değil mi bu ?

    çocuk yetiştirmek nedir ? okula gönderdiğiniz, televizyon izlettiğiniz, akıllı telefon hediye ettiğiniz çocuğunuzu yetiştiren siz misiniz yoksa öğretmen veya müfredat, tv dizileri ve reklam senaristleri, internet servis sağlayıcıları ve uygulama sahipleri mi? çocuk sevgisi nedir peki? sadece kendi çocuğunuzu sevmek mi? dünya, ülke ülke ağlayan çocuklarla doluyken, çocukları çok seven ebeveynler dolu her yer değil mi?

    teselli nedir? en son kimi teselli ettiniz ? bir gerçek yüzünden acı çeken birine teselli vermek samimiyet midir? ortada gerçek bir acı varken, teselli sadece yalan olabilir değil mi? boş kelimeleri arka arkaya dizmektir teselli.

    “hayallerinin peşinden koş”, “kendin ol”, “istemek başarmanın yarısıdır” gibi sözler neden bahsediyor? mesela asgari ücretli babanın çocuğu hayallerinin peşinden ne kadar koşabilir ? samimiyetsizlikten sonraki kapı vicdansızlık olabilir mi ?

    acaba beyaz gelinliğin beyazı samimi mi?

    satılan malda, onu üreten emekçinin emeğini hiç anlatmayan, fiyat etiketi samimi mi?

    samimiyet mi yani yüzünüzü olduğundan güzel gösteren tüm makyaj malzemeleriniz ?

    gıda boyalı pastalar, market raflarında göz hizasına konulsun diye ekstra para verilmiş çikolatalar, domates satan pazarcının kırmızı renkli büyük şemsiyesi…samimiyet mi?

    herkesin kendi çıkarını düşündüğü bir dünyada, bir insanın diğerine “nasılsın ?” diye sorması bile sorgulanmalı sanki.

    kadın cinayetine kurban giden kadınlara da beyaz gelinlik giydirilip samimi bir düğün yapılmıştı! nikah şahitleri aslında bir cinayete şahit oluyorlarmış demek ki.

    tartışarak ya da aldatarak ayrılan sevgililer bir zamanlar birbirlerine “hayatımın anlamısın” diye sevgi sözcükleri fısıldamıştı! hayatları ancak bu kadar anlamlıymış demek ki.

    işinden kovulanlar bir zamanlar onları kovanlara “işveren” diyorlardı! birine işveren demek iyimser bir bakış açısıymış demek ki.

    rekabetin olduğu bir sınavda herkese “başarılar” dilemek, yoksulluğun ve yalnızlığın olduğu bir ülkede ana haber bültenini “herkese iyi akşamlar” diye bitirmek, nükleer silah koleksiyonu yapan ülkelerin amacının barış olduğunu iddia etmek, acıdığınız için birine yardım etmek, eğitimin parayla satılmasına rağmen “eğitim şart”, sağlık hizmetinin paralı verilmesine rağmen “sağlık her şeyin başı” demek… hep samimiyetten!

    çoktan yok olup gittiği halde, hala oradaymış gibi gökyüzümüzü süsleyen yıldızı, bir ağacı kandırıp çiçek goncalarını açmasına sebep olan yalancı ilkbaharı, güzelliğiyle insanları büyüleyip asla kendine yaklaştırmayan gökkuşağını ve başımıza ne işler açacağını hiç belli etmeden akıp duran zamanı da unutmayalım.

    bir anlığına dünyanın, her şeyi ile samimi insanlarla dolu olduğunu düşünün. duygular, hisler, düşünceler hatta evrenin kendisi bile samimi olsun. bu hayali dünyada siz de herkese samimi olun mesela korkmadan…

    neler perdeleniyor hayatta değil mi? neler kaçıyor ? kim bilir nelere yazık oluyor gizlilerde, saklılarda, susulanlarda. ve sürekli yalanlar dolanıyor aramızda. sizce “yaşamak harika” veya “hayat güzeldir“ demek samimi midir? böyle bir dünyada?
186540 entry daha
hesabın var mı? giriş yap