sistem eleştirisi barındıran mahkeme filmleri
-
uzun zamandır film önermiyordum. izlediğim filmlerden, tasteofcinema ve filimadami gibi sitelerden unuttuğum filmler var mıdır diye göz gezdirerek bir liste oluşturmaya çalıştım. malum adalet herkes için lazım, çalıştığımız yerde, yaşadığımız toplumda her ne kadar bir hiyerarşi olsa bile kanun önünde hepimiz eşitiz. ve sıklıkla düştüğümüz yanlışlardan biri adalet mülkün temelidir ilkesinde geçen mülk vatan oluyor, zengin kesmin toprakları değil. ayrıca haksızlıklara karşı bir bütün olup buradan adaleti sağlayan eksisozluk üyeleriyle bir eksi yazarı olarak ne kadar gurur duyduğumu belirtsem azdır. adalet herkese lazım olacaktır ve bilinçli bir birey olarak haksızlıklara eşitsizliklere her platformda sesimizi çıkartmalıyız.
filmlerle ilgili çok bilgi vermeyeceğim. açın izleyin derim. zekice kurgulanmış diyaloglarıyla zihninizi açacak.
öncelikle sıraladığım filmlerde:
-haklı haksızdan çok iyi bir avukatın faydalarını,
-her şeyin delile bağlı olduğunu,
-zamanının çok ötesinde ucu açık biten filmleri,
-50 yıl öncesinden günümüzün yobazlığını görebildiğimiz,
-kimseye güvenmemizi tembih eden
-zamanın ötesinde sistem eleştirisi getiren,
-sağlam tiradların geçtiği,
-ters köşe yapani hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı
yapımlara yer verdim.
m (1931)
linç kültürünün savaş öncesi almanydaki yansımaları
rashomon (1950)
kim doğru söylüyor?
paths of glory (1957)
savaş suçları üzerine usta işi bir yapım
12 angry men (1957)
günümüzde hala taklit edilen öncü tek mekan filmlerinden. ırkçılığa tokat gibi.
(1997 versiyonu da iyidir)
witness for the prosecution (1957)
seyirciyi ters köşeye yatıran
judgment at nuremberg (1961)
insanlığın ikiyüzlülüğünü çok başarılı bir şekilde ortaya çıkartan bir film
ınherit the wind (1960)
evrimin müfredattan kaldırıldığı günümüz toplumunu yansıtan bir film. din vs bilim
to kill a mockingbird (1962)
bütünüyle ele aldığımızda mahkeme filmi değil ama duruşma sahnesi efsanedir (ırkçılık ve güney gtiğinin puriten yansımalarına ağır hiciv içerir)
anatomy of a murder (1959)
sonu muallak olan zamanının çok ötesinde bir film.
haksız bile olsan iyi bir avukatla, gözünü boyayacağın juri ile davayı kazanırsın:
the devil's advocate (1997)
iyi bir avukatla her davayı kazanabilrsin. çürüme ve yozlaşma üzerine mitik bir film
sleepers (1996)
iyi bir avukatla, doğru soruları sorarak adaleti yanıltabilmek ne derece mümkündür?
the lincoln lawyer (2011)
suçlu olanın dışarıda olmasından daha kötü bir şey varsa o da masum birinin içeriye girmesidir.
primal fear (1996)
seyirciyle oynayan filmlerden. kurban yeri gelir avukatın bile olabilir.
jfk (1991)
belgesel niteliğinde gizemli ölümü araştıran cesur bir film
in the name of the father (1993)
ana karakterin olgunlaştığı, usta oyunculuk yer alan bir film
hak mücadelesi, pek örneği olmayan davalar:
the accused (1988)
insanın sinirleriyle oynayan, eril kitleyi hedef alan sağlam mide gerektiren filmlerden. kadının adı yok.
find me guilty (2006)
en uzun süren davalardan biri, sürpriz oyuncular, şaşırtıcı oyunculuk
a time to kill (1996)
ırkçılık, önyargı ve bağnazlıkla mücadele
sisteme, düzene meydan okuyan filmler, zor davalar:
...and justice for all. (1979)
avukatlar, savcı, hakim kimse temiz değildir.
you don't know jack (2010)
tanrıyı oynayan ölüm doktorunun narsist hikayesi
the rainmaker (1997)
milyon dolarlık sigorta şirketine karşı ilk dava
the verdict (1982)
bu sefer de haksızlığın kaynağı dini istismar eden kurumlar.
eui-roi-in (2011)
izleyenle her dakika oynayan, kafa karıştıran çarpıcı bir film.
byeon-ho-in (2013)
bir avukatın değişimini gösteren çok farklı bir yere sahip film.
do-ga-ni (2011)
izleyenin sinirlerini laçka eden gereçk hikayeden yola çıkarak çekilmiş ders niteliğinde bir film.
yargısız infaza karşı yıpratıcı koridorlarda:
conviction (2010)
masumiyete inançla hayatın adandığı bir hayat memat meselesi
presume coupable (2011)
sistemin kokuşmuşluğunu çok sert bir biçimde gözler önüne seren bir yapım
the judge (2014)
gizemi sonuna kadar koruyan, farklı bir film. hatırlamadıklarımızdan sorumlu muyuz?
yargıyı insanların eline veren,
an inspector calls (2015)
bir insanın hayatından ne kadar sorumluyuz. ne kadar masumuz?
god on trial (2008)
tanrı süreki bir ırkı cezalandırıyorsa bunda tanrının suçu nedir? bu sefer sanık koltuğunda tanrı oturuyor.
tekrar izlemeyi hak eden zor filmler:
reversal of fortune (1990)
in cold blood (1967)
trumbo (2015)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap