kadıköy pehlivan çalışanlarının kadına saldırması

• şu tweetlere bakarsak "mağdure" ablamızın özrü kabahatinden beter:
  
  "hiç laf anlatmaya kalkmadım,bastım "burası cumhuriyet şeriatçı köpekler, yallah arabistan'a"yı 10 dakika bağırdım sesim göztepe'den duyuldu
  sonra gittim bi bira içtim, fotoğraf çekmeye dönüp demin bir 10 dakika daha bağırdım. kadıköy'ün ortasında ekmek yiyor işidçi köpekler!"
  
  özel bir işletmeye girip "ne demek bu saatte yemek yok, ışidci köpek" diye on dakika bağırır, gidip iki bira içtikten sonra dönerek on dakika daha bağırırsan; üstüne yürümeleri gayet normal bence.
  
  şahsi bir işletmedir; ister cuma vakti servis yapmaz, ister cadılar bayramında kapatır, isterse domuz eti satar; sana ne? işine gelmiyorsa öte yanda eşelen. ha bir devlet dairesinde bu durumla karşılaştıysan tepki göstermekte haklısın; ama tepki denen şeyin de bir yolu-yordamı var.
  
  eline sazı alan mağdur edebiyatı yapıyor.
  şimdi şu kadının kabataş hikayecilerinden zerre farkı yok benim gözümde.
  
  edit: tüketici kanununun 6. maddesi "arz ettiğin ürünü her an, her şartta satmak zorundasin" demiyor; "ürün ve hizmet satışına ancak haklı nedenle ara verebilirsin ve ara verdiğini müşteri baktığında anlayabilmelidir" diyor. "haklı neden" in tanımı madde kapsamında yapılmasa da çalışanların ibadet özgürlüklerinin korunmasının haklı neden teşkil edeceği açık. sapla samanı karıştırmayın.