60 entry daha
  • konuya biraz geniş açı bakalım.

    save the date, dirty dress, kristal, mat, ipek, sim'li albüm, kanvas baskı, 100x70cm. fotoğraf, kına gecesi, gelin alma, düğün takibi, evlilik hikayesi, düğün klibi gibi daha sayamayacağım pek çok iş ve prodüksiyonu profesyonelce yaparım.
    evet damatlar çok sevmez bu işleri ancak gelinler bayılır. zaten bu iş onların üzerine kuruludur. yalan yok.
    ancak burada istisnai bir konu var. çalışılan ekibin enerjisi ve profesyonelliği.
    ister farklı yerlerde dış mekan çekimleri olsun, ister stüdyo içerisinde iç mekan çekimleri olsun fark etmez. göz ister, emek ister, tecrübe ister, yetenek ister. çalıştığınız müşteri ve ya model dahil.

    öncelikle müşteri size gelir, info yaparsınız. anlatır, albümleri ve klipleri gösterirsiniz. buna müşteriyi kandırmak deriz evet. yoksa hepsi aynı bokun soyu çekimler silsilesidir özünde, doğru. ama "orospuyu gösteren süsü" demişler. işte burada insanların dikkatini çekebilmek ve onlara özel olduklarını hissettirebilmek konusu devreye girer. yani her ne kadar yapılan çekimler benzer çalışmalar olsalarda kullanılan yöntemler, ekipmanlar, mekanlar ve görüntü işleme algoritmaları farklıdır, önemlidir. sonuçta bu işten para kazanıyoruz ve kredilerimizi ödüyoruz. cep telefonları(!) ile kıyaslanan onca video, fotoğraf ve ışık ekipmanları maalesef hiç de öyle "ucuz" değiller! o nedenle işimizi biraz süslememiz gerekiyor.

    örneğin, biri kafa flaşı kullanır, ben 1000 watt taşınabilir softbox kullanırım. biri sony mc-2000 kullanır, ben sony nex ea-50 kullanırım. biri tek gövde dslr ile çalışır, ben üç dslr gövde kullanırım. biri çekime kalaycı çırağı gibi asistan ile gelir, ben kadın asistan kullanırım. biri drone'a el sallayın der, ben model pilotluğu yaparım. biri kit lens kullanır, ben 85 mm. f/1.2 kullanırım. biri daha montaj yapamaz, ben video raw çeker, işlerim. biri h.264 ile uğraşır, ben log ve lut ile. biri djı ronin kullanır, ben glidecam ve steadicam kullanırım. biri canon eos 5d mark ııı gibi mid-size gövde ile çalışır, ben canon eos 1dx gibi large-dslr ile çalışırım. biri parkları işgal eder, ben dağlara tepelere çıkar-çıkarırım. biri photoshop'a güvenir, ben tecrübe ve ekipmanıma. biri cep telefonu ile zaten çekiliyor ne gerek var fotoğrafçıya der, hyperfocal etkiyi bilmez bokeh arar, ben sığ alan derinliği ile konuyu fon'dan ayırır, sahneyi yaratırım. biri video look etkisinden kurtulamaz, ben film look etkisi ile sinematik görüşü konuştururum.
    .......................................................v.s.

    kısacası ben 30 yıllık tecrübemi konuşturur müşterinin müşteriyi getirmesini sağlarım.
    birileri ise dünyada kabul görmüş bu sektörü "saçmalık" olarak görür, bizi beğenmez.
    ayrıca her şey para değildir ağalar unutmayın. ve bu ülkede profesyonel fotoğrafçılar sadece istanbul'da bulunmuyor. öyle birileri çıkıp, uçarım kaçarım diye insanları kazıklıyor olabilir, ama ben yeri gelir bu işleri maliyetine dahi yaparım. çünkü çekirdekten yetiştim. ustalarımdan bu işin "sanat"ını ve müşterinin velinimet olduğu gerçeğini öğrendim.

    sözün özü; her görüşe saygı duymakla birlikte bence herkes kendi işine baksın ve
    bu işlerden anlayan-anlamayan, seven-sevmeyen belli olsun...
50 entry daha
hesabın var mı? giriş yap