• blog açmak hayat değiştirir. hem de öyle bir değişim yaratma potansiyeli vardır ki hayatınızı maddi açıdan 1 yılda 5 yıl ileri bile sarabilirsiniz. hatta 10, 20 yıl öne saranlar bile var.

    beyaz yakalı olarak 5 yıl çalışıp elde edebileceğiniz tüm geliri 1 yılda elde edebilirsiniz. bunu söylerken de beyaz yakalının maaşını aylık ortalama 3 bin lira baz alarak söylüyorum.

    evet, bahsettiğim rakamlar ayda 15 bin lira ve üzeri rakamlara tekabül ediyor. hem de türkiye'de.

    ha s.. ordan diyeceksiniz ancak, kazananları biliyorum. bu sektörün içinde olduğum için herhangi bir site için analiz yaptığımda az çok ne kadar kazandıklarını kestirebiliyorum.

    bu blog açarak para kazanma konusunda çok fazla söylenti var ama ben burada sizin vaktinizi söylentiler ile hiç almayacağım.

    direk bu paraların nasıl kazanıldığını analiz ederek, para kazanma kaynaklarını en azından ( en basitinden ) en çoğuna doğru canlı örnekleri ile göstererek aktarmaya çalışacağım.

    bu paralar düşündüğünüzden çok daha kolay bir şekilde kazanılıyor. sebebi ise çok basit.

    bu insanların rakipleri yok. nasıl olsun ki ? kimin hayalinde blogger olmak var? hangi anne baba çocuğunu şimdiye kadar bu yola yönlendirmiş?

    bu işleri bu adamlardan çok daha kaliteli yapacak binlerce insan olmasına rağmen bu insanlar genelde ailesinin ya da çevresinin yönlendirmesi ile doktor, avukat, pilot ya da toplumun gözünde üst seviye olarak görünen işlere yönleniyor.

    bu yönlendirmelerden uzak, bir şekilde internete zaman ayırmayı, bu işlere merak salıp, araştırma yapan, bu işlere emek ve zaman ayıran insanlar çoktan üsküdarı geçmiş durumda.

    bu işler hep göz önünde olan ama hiç bir zaman görülmeyen, hayat değiştiren işler. ben bu para kazanma adımlarını altta gezi blogları üzerinden anlatacağım, ancak yanlış bir izlenime kapılmayın.

    anlatacağım para kazanma modellerinin bazıları gezi bloglarına özel olsa da, her sektörde açılacak blogun yine kendine özel para kazanma modelleri var. yani bu paraların neredeyse her sektörde kazanılabileceğini en baştan bilin isterim.

    bir gezi blogu düşünün. amsterdam'da nerede kalınır diye bir yazı yazılıyor, bu yazıda amsterdam'da konaklama için otel tavsiyeleri veriliyor.

    google verilerine baktığımda ise "amsterdam'da nerede kalınır", "amsterdam konaklama", "amsterdam kalacak yer" gibi aratmaların aylık hacimlerinin toplamda 600+ kişi olduğunu görüyorum. buyrun buradan siz de görebilirsiniz.

    tabii bunlar benim sadece size göstermek için yaptığım küçük bir analiz sonucu bulduğum aratma terimleri. bunlara "amsterdam konaklama tavsiyesi", "amsterdam konaklama tavsiyeleri", "amsterdam otel tavsiyeleri" gibi bir çok aratma potansiyeli olan terimler eklenince, amsterdam'da konaklama tavsiyesi almak için google'da aratma yapan kişilerin sayısının aylık rahatlıkla 1000'in üzerinde olduğunu söyleyebiliriz.

    şöyle bir oran vardır; google sonuçlarında 1. sırada çıkan site aratma trafiğinin %50'sini alır. bu genel bir ortalamadır. yani "amsterdam'da nerede kalınır" diye google'da aratma yapan her iki kişiden birisi ilk sırada yer alan sonuca tıklar.

    eğer sizin blogunuz "amsterdam'da nerede kalınır" başlıklı yazısı ile google'da 1. sırada yer alıyorsa, bu ortalama google aratmasını yapan aylık 1000 kişilik 500 kişisi sizin yazınıza tıklayacak demektir.

    pekii bu 500 kişi bize nasıl para kazandırır ?

    en basit para kazanma yönetimi google adsense reklamlarıdır. siz açtığınız blogunuz ile adsense'e yayımcı olmak için başvuruda bulunursunuz, adsense başvurunuzu kabul edince de size sitenizin istediğiniz yerine yerleştirebileceğiniz reklam kodları verir.

    bu reklam kodlarınızı blogunuza yerleştirirsiniz ve çıkacak reklamların içeriğini adsense belirler. siz hiç bir şeye karışmaz, sadece gelirinize bakarsınız.

    biraz önceki resimde de gördüğünüz gibi google bir de her bir aratma terimi için önerilen teklif fiyatı verir. bu resimde mesela "amsterdam'da nerede kalınır" aratma terimi için önerilen teklif olarak 2,68 tl demiş google.

    bu şu anlama gelir, bu kelimeye reklam verecek olan potansiyel reklam verenlerin tıklama başına ödemesi gereken ücret 2,68 tl dir.

    siz ise bir reklam yayımlayıcısı olarak bu ücretin %60 - %70'ini alırsınız. yani amsterdam'da yer alan bir otel, amsterdam'da kalınacak yerler kelimesi için reklam banner'ı hazırladığında bu reklama tıklayan her bir kişi için ortalama 2,68 tl öder. ve siz de amsterdam'da nerede kalınır diye bir yazı yazdığınızda ise, google adsense bu reklam verenin reklamını sizin yazınız ile alakalı olduğu için, sizin amsterdam'da nerede kalınır yazınıda, adsense reklam kodunu eklediğiniz yerde gösterime sunar.

    eğer sizin yazınızı okuyan herhangi birisi de bu reklama tıklarsa, adsense size reklam verenden aldığı ücretin %70'ini öder, geri kalanını kendine komisyon olarak alır. yani siz tek bir tıklama ile 2 tl kazanmış olursunuz.

    adsense reklam tıklanma oranları ise dünya genelinde %1 oranındadır. yani eğer ayda yazınızı 500 kişi ziyaret ediyor ise, bu 500 kişinin sadece 5 kişisi reklamınıza tıklar. bu da size aylık 10 tl gibi bir reklam geliri sağlar.

    10 tl mi ? iyi de çok düşük bi rakam bu, bunun için mi google'da birinci sıraya gelmek için uğraşıp, emek verip, didineceğiz yaniiii ? demeyin..

    daha bitmedi.

    bu "amsterdam'da nerede kalınır" teriminin aratması düşük olabilir. bir de "amsterdam gezilecek yerler" aratma terimine bakalım.

    onun için ise hızlıca yaptığım analiz sonucu bulduğum kelimeler ve aratılma hacimleri şu şekilde.

    "amsterdam gezilecek yerler" kelimeler bütününü aylık aratan kişi sayısı 2400. bu kelimeye alternatif olarak yine aynı konuyu hedefleyen aratmalar ise "amsterdam'da gezilecek yerler": 1300 kişi, "amsterdam gezilecek noktalar": 720 kişi diye gidiyor.

    sadece benim bu konu ile ilgili aratılma terimleri ile bir google'da aratma yapan kişi sayısı toplamda 5000 kişiye yakın. tabii dediğim gibi bunlar sadece benim hızlıca bakıp da bulduğum kelimeler. analiz çok daha genişletilebilir.

    bunlara ek olarak amsterdam turistik yerler, "amsterdam mutlaka görülmesi gereken yerler, amsterdam gidilmesi gereken yerler, amsterdam tarihi yerler, amsterdam önemli noktalar" gibi ve türevleri kelimeler eklendiğinde bu hacmin rahatlıkla aylık 8000 kişiye ulaştığını görebiliriz.

    siz bu aratılan kelimelerde yazdığınız "amsterdam gezilecek yerler" blog yazınız ile ilk sırada yer aldığınızda 8000 kişinin 4000 kişisini blog yazınıza google üzerinden çekersiniz.

    tabii bu kelimer için google'ın gösterdiği önerilen teklif ortalama 0,35 kuruş gibi bir rakam. "amterdam'da kalınacak yerler" terimi ve türevleri kadar yüksek değil.

    ancak yine 4000 kişinin %1'inin yazınızda bulunan adsense reklamlarına tıkladığını varsayarsak, 40*0,35 kuruştan, aylık 15 tl gibi bir rakamı bu yazınız ile kazanabilirsiniz sonucunu rahatlıkla çıkartabiliriz.

    ee iyi de 15 tl'de çok az değil mi? değil arkadaşım.

    amsterdam gezilecek yerler yazısından 15 tl, amsterdam'da kalınacak yerler yazısından 10 tl, amsterdam gece hayatı yazısından 15 tl, amsterdam alışveriş 10 tl, amsterdam yemekleri 7 tl, amsterdam ulaşım 5 tl, red light district yazısında 10 tl gibi rakamlar kazandığınızda,

    sadece amsterdam ile ilgili işlediğiniz 7 blog yazısından ortalama aylık 70 - 100 tl arası bir rakamı google adsense üzerinden kazanabilirsiniz.

    bir de bunu roma, venedik, viyana, saraybosna, sofya, brüksel gibi bir çok popüler seyahat destinasyonu için yaptığınızda, yani toplamda bu tür 200 yazınız olduğunda ve tüm bu yazıların google'da güzel sıralamalarda olduğunu varsaydığınızda aylık adsense üzerinden 1500 - 2000 tl arası kazanmanız kaçınılmaz olacaktır.

    zira bahsetiğim tüm bu örneklerde aratma yaptığınızda ilk sıralarda çıkan tüm gezi blogları aylık adsense üzerinden en az bu kadar gelir elde ediyorlar. buna emin olabilirsiniz.

    e tabii 2000 tl'de az gelebilir. ne yani ben o kadar emek vereceğim ayda 2000 tl kazanacağım öyle mi... bence kesinlikle değmez diyebilirsiniz.

    ama daha bitmedi. şok edici kısımlar ve rakamlar yeni başlıyor.

    bu blogların adsense gelirleri toplam elde ettikleri aylık gelire oranla sadece ekmek kırıntıları. asıl gelir noktaları çok daha çekici.

    şimdi tekrar "amsterdam'da nerede kalınır" yazısına dönelim. demiştik ki, bu yazıyı ayda 500 kişi ziyaret ediyor. siz de şimdi google'da bu kelimede aratma yapın ve ilk sırada yer alan sonuçları bir açın. tüm blog yazılarında bir çok tavsiye edilen otel ismi göreceksiniz.

    ve bu otel isimlerine de direkt link verildiğini göreceksiniz. bu linklerin neredeyse tamamı ise otelleri booking.com üzerinden açacak.

    booking.com'un ise şöyle bir güzelliği var. hep bana hep bana demeyen bir şirket. zaten bu kadar büyümesini sağlayan en iyi stratejilerinden biri de bu.

    sonra niye türk siteleri dünyaya açılamıyor, bu kadar büyüyemiyor diyorlar. çünkü istisnasız hepsi, hep bana politikası güden, vizyondan eksik, daracık bakış açıları ile yönetiliyor. bu konuda sinirliyim. neyse bu konuya çok girmeyeceğim.

    booking.com'un satış ortaklığı sistemi var. eğer siz booking.com'u pazarlar ve müşteri gönderirseniz, booking gönderdiğiniz müşterinden elde ettiği geliri sizinle paylaşıyor.

    booking gönderdiğiniz müşteriden elde ettiği gelirin, %25'ini satış ortağına, yani kendisine müşteri gönderene ödüyor.

    booking satış ortağı olmak da öyle zor bir şey değil. hatta oldukça kolay. şirket olmanıza felan da gerek yok. direkt bir blogunuz olsun yeterli. hemen şu adrese gidip, kayıt ol deyip, gerekli bilgileri doldurduktan sonra satış ortağı oluyorsunuz.

    sistem şöyle işliyor; siz kayıt olduktan sonra booking size bir satış ortağı paneli oluşturuyor ve bu panel üzerinden size özel linkler veriyor ya da siz istediğiniz booking sayfası için özel referanslı link oluşturabiliyorsunuz.

    mesela amsterdam'da yer alan bir otelin booking sayfasına referanslı linkinizi bu yönetim panelinizden oluşturuyorsunuz ve blog yazınızda bu oteli önerirken otel rezervasyonu için tıklayın gibi bir ibare yazıp, yazdığınız bu ibareye refersanslı linkiniz ile link veriyorsunuz.

    blog yazınızı okuyan ve tavsiyelerinize kulak verip, linkinize tıklayarak, linkiniz üzerinden booking.com sitesine giden ve otel rezervasyonu yaptıran müşteri üzerinden siz de komisyon alıyorsunuz.

    diyelim ki ziyaretçi 500 euro'luk bir rezervasyon yaptı. ücretini booking'e ödedi. booking kazanç olarak bu oranın %25'ini otelden kesiyor. yani booking'in sizin gönderdiğiniz bu müşteri üzerinden kazancı 125 euro olurken, bu 125 euro'nun da yanlış hatırlamıyorsam %25'ini ( daha fazla da olabilir, ancak daha az değil. ) size ödüyor.

    yani sizin kazancınız da 31,25 euro oluyor. yani referans olduğunuz tek bir satıştan 125 tl gibi bir rakam kazanmış oluyorsunuz.

    işte "amsterdam'da nerede kalınır" yazısına tekrar döndüğümüzde her ne kadar blog yazımızı ayda 500 kişi gibi az bi rakam okusa da, bu 500 kişinin %5-%10 aralığında kişi referanslı linklerinize tıklayıp, tavsiyelerinizi dinleyerek booking üzerinden alışveriş yaptığında oldukça güzel gelirler elde ediyorsunuz.

    bırakın bu 500 kişinin 50 kişisiniz, 10 kişisine bile referanslı linkiniz üzerinden satış yaptırsanız, tek bir yazıdan aylık 300 - 1000 tl arası bir rakamı rahatlıkla kazanabilirsiniz.

    ve bu bahsettiğim sadece tek bir yazı. bunun roma'da nerede kalınır, viyana'da nerede kalınır vs gibi benzer yüzlerce yazılabilecek blog yazı konusu daha var.

    zira bu konularda blog yazısı olup da ilk sırada çıkan gezi bloglarının hepsinin sadece bu booking satış ortaklığı sisteminden kazançları aylık en az 1000- 4000 euro arasında.

    işte, bu yüzden adsense kazançları bu tür bloglar için sadece ekmek kırıntısı. tek bir yazıdan adsense üzerinden aylık 70 tl kazanırken, aynı yazıda booking satış ortaklığı linkleriniz ile 1000 tl kazanma gibi potansiyeliniz olabiliyor.

    tabii bu blogların kazançları bununla da sınırlı değil. booking güzel getiri sağlayıp ekmeğin büyük bir kısmını oluştursa da, diğer büyük kısmını oluşturan başka gelir kaynakları da var.

    yani daha bitmedi !

    çok okunan bloggerlar neden tam zamanlı, beyaz yakalı olarak çalıştıkları işlerinden istifa edip, zamanının tamamını neden bu işlere ayırıyor zannediyorsunuz ?

    hayatını bi noktaya kadar garanti etme potansiyelini görmeyen hangi aklı başınada insan böyle radikal bir kararı uygulamaya kalkışır ki ?

    kazanıyorlar çünkü. hem de çok güzel kazanıyorlar. bu yüzden en başta blog açmak hayat değiştirir dedim.

    neyse, kaldığımız yerden devam edelim. daha bitmedi demiştik. şimdi asıl güzel noktalara geliyoruz;

    bu blogların para kazandığı diğer bir nokta ise sosyal medya güçleri. tabii onu biz de biliyoruz. ama kolay mı öyle yüzbinlerce takipçiye ulaşmak demeyin!

    o zaten kendiliğinden oluşuyor. nasıl mı?

    siz öncelikle açtığınız blogda yazılarınıza odaklanıyorsunuz, zamanla emekle ve sabırla google'da yazdığınız konularda üst sıralara gelmeye başlıyorsunuz.

    tabii blogunuzda da her zaman için sosyal medya hesaplarınıza linkler bulunduruyor ve ziyaretçilerinizi bu hesaplarınızı beğenmeye ve takip etmeye yönlendiriyorsunuz.

    zamanla da bu hesaplar büyüyor, takipçi sayıları artıyor. bugün bildiğiniz, takip ettiğiniz, yüz binlerce takipçisi bulnan gezi bloglarının tamamı, takipçi kitlelerini blogları sayesinde büyüttüler. farklı bir yol izlemediler yani.

    siz insanlara üretim yapıp, bir şeyler verdiğinizde insanlarda pek tabii bu yapılan sürekli ve gelecek üretimlerden mahrum kalmamak adına mutlaka bir sosyal medya mecrasında sizi takip etmeye başlıyor.

    tabii bir süre sonra ciddi bir takipçi sayısına ulaşıp, sosyal medya üzerinde bir güç sahibi olduğunuzda; bu gücünüzdan yararlanıp, ürünlerini, hizmetlerini pazarlamak isteyen, yazdığınız sektörde bulunan bütün şirketler sizinle bir bir iletişime geçmeye başlıyor.

    gezi blogları için, uçak bileti siteleri, seyahat acentaları, oteller, havayolu firmaları vs gibi bir çok sektörden onlarca, yüzlerce firma.

    bu çalışma modelleri ise genelde şu şekilde oluyor; firmalar sitenize reklam banner'ı yerleştirmenizi, onlar için viral bi yazı yazmanızı, paylaşımda bulunmanızı, sitenizden link çıkışı yapmanızı isteyebiliyorlar.

    bu tür bloglardan tek bir yazınızın tek bir noktasından link çıkışı yapmak yıllık 500 - 2000 tl'den başlıyor. tabii asıl paralar viral paylaşımlardan alınıyor.

    mesela daha önce gördünüz mü bilmiyorum ama decathlon'da 2 saniyede kurulan çadırlar satılıyor. decathlon pazarlama ekibi, instagramda takipçi sayısı yüksek bloggerlardan biri veya bir kaçı ile iletişime geçip, bu çadırın viral reklamını yapmasını istiyor.

    reklam fikrini ya blogger kendi üretiyor ya da decathlon pazarlama ekibi direkt kendisi direktif veriyor. çadırı blogger'a gönderiyorlar, blogger'da bir instagram paylaşımında bu çadırı viral bir şekilde çektiği videoya yediriyor. şurada örneği mevcut.

    30 saniyelik video çektiniz, 1000 lira cebinizde. evet, inanın bana bu kadar basit. ve rakamı da hiç abartmıyorum. az bile söylemiş olabilirim. ( o takipçi sayısına tahminim 1000 lira civarındadır. )

    mesela bu viral videolardan bir kaç örnek daha göstereyim size; şurada dimes kayısı rotası diye dimes için yapılmış viral bir paylaşım. bir diğeri şurada

    yine bir başka viral paylaşımı şurada görebilirsiniz. nasıl yani ? üsttekileri anladık da peki bu nasıl viral paylaşım oluyor demeyin. ona da geliyorum.

    bu bloggerlara viral paylaşımları sadece şirketler yaptırmıyor. artık bu işe ülkelerin turizm bakanlıkları bile dahil. neden olmasınlar ki ?

    şimdi paylaşımların tarihlerine bakın. tek tek linklerini paylaşacağım. ünlü bir gezi blogunun 27 mayıs 2017 tarihindeki makedonya paylaşımı şurada, bir başka ünlü gezi blogunun yine 27 mayıs'ta makedonya paylaşımı şurada, yine bir başka ünlü gezi blogunun 27 mayıs'ta makedonya palaşımı şurada,

    bu makedonya için pr çalışmasıydı. örnekleri ve olayın boyutunu anlatabilmek için bir başka tarihe geçelim.

    bu sefer tarih 12 haziran. 15 gün sonrası. 12 hazindan türkiye'nin en büyük gezi bloglarının sadece instagram paylaşımlarına tek tek bakalım. ( facebook, snapchat ve twitter'ı şu anlık hiç olaya katmıyorum, ama oraya da geleceğim )

    ünlü bir gezi blogunun 12 haziran instagram paylaşımı şurada, diğer ünlü bir gezi blogunun 7 haziran instagram paylaşımı şurada, diğer ünlü bir gezi blogunun 10 haziran instagram paylaşımı şurada, diğer ünlü bir gezi blogunun 11 haziran instagram paylaşımı şurada

    paylaşımları bu sefer tek tarihli vermedim. paylaşımların hepsinde kırgızistanın viral bir şekilde reklamının yapıldığını görebiliyorsunuz.

    süreç ise şöyle işliyor;

    makedonya turizm bakanlığı ya da bakanlığa aracılık yapan bir turizm ofisi türkiye'nin en köklü, sosyal medya üzerinden en çok insana ulaşma gücü olan türk gezi blogları makedonya'ya 1 haftalığına çağrılıyor, aralarında bir sözleşme imzalanıyor, bu insanların makedonyaya gelmesi sağlanıyor.

    bu süreçte tüm yol, konaklama ve yiyecek içecek masrafları karşılanıyor, üzerine bir de sırf geldikleri için ve kalacakları gün sayısı bazında para ödenirken bir de sosyal medyada makedonya gezileri sırasında yapacakları paylaşım başına 1500 ila 3500 tl arası ücretler ödeniyor ( gezi blogunun büyüklüğüne ve gücüne göre bu miktar değişiyor. )

    şözleşmede her bir gezi blogundan gezdikleri zaman boyunca her gün instagram ve snapchat üzerinden paylaşımlar yapılması isteniyor. ayrıca bloglarında makedoyna hakkında 4 - 5 yazı yazılmasını ( gezilecek - görülecek yerler, gezi rehberleri ) ve bu yazıların facebook sayfalarında paylaşması isteniyor.

    ve dediğim gibi her bir paylaşım, her bir yazı için bu bloggerlara en az 1500 tl'lik bir ödeme yapılıyor. bir de üzerine makedonya ile ilgili blog yazılarını yazdıklarında ve facebook'ta takipçileri ile paylaştıklarında boost ücretleri ödeniyor.

    yani yaptıkları paylaşımların daha fazla kişiye ulaşması için facebook'a ekstradan turizm ofislerinin finanse ettikleri paylaşım başına 500 - 600 tl gibi reklam ücretleri ödeniyor. blogger da aldığı reklam finansmanı ile hem kendi blogunun da reklamını yapmış, hem de takipçi sayısına takipçi katmış oluyor.

    böyle bir projede her bir blogçu cebine 1 haftada tahminim en az 10 bin lira koyup, yediği, içtiği ve gezdiği de yanına kalmış bir şekilde türkiye'ye dönüyor.

    aradan 15 gün geçiyor ve aynı pr çalışması için kırgızistana gidiliyor. ve aynı süreçler tekrar yaşanıyor. yine bu blogçular bir 10 bin lira daha ceplerine koyup, yedikleri içtikleri ve gezdikleri yanlarına kalarak türkiye'ye dönüyor.

    tabii kazanan iki taraf oluyor. bu gezi bloglarının tüm sosyal medya mecralarında bulunan takipçilerinin sayısı yaklaşık 3 - 5 milyon kişi ediyor. 3 milyon türkiye cumhuriyeti vatandaşı.

    ve 1 hafta boyunca gezip, görmeye meraklı tüm bu 3 milyon takipçiye 4 bir yerden kırgızistan-makedonya paylaşımları gösteriliyor. bilinçaltlarına işleniyor.

    güzel iş değil mi? ama daha bitmedi.

    bu blogçular, ellerinde barındırdıkları bu güç ile kendilerine havayolu sponsorları buluyorlar. dünyanın neresine giderlerse gitsinler, uçak biletleri karşılanıyor.

    konakladıkları neredeyse hiç bir otele ücret ödemiyorlar. hatta oteller bu kişilere, gelip bizim otelimizde kalın diye bir de kaldıkları için ekstra para ödüyor.

    turizm gelirlerini arttırmak isteyen ülkelerin turizm ofisleri bu kişileri ülkelerine getirmek ve pr çalışması yaptırmak için sıraya giriyor.

    size, sadece bu gezi blogları konusunda bile para kazandıkları noktalar hakkında yüzlerce örnek daha çıkartabilirim ancak sektörün ne denli getiri potansiyeline sahip olduğunu anlamanıza zannederim bu örnekler yeter.

    tabii bu sadece seyahat sektörü ve bunlar da sadece gezi blogları. daha bunların makyaj blogları, kişisel blogları, yemek blogları, teknoloji blogları gibi türlü sektörü var.

    ve inanın bana karlı olmayan neredeyse hiç bir sektör yok.

    tabi şöyle de bir durum var. bu gezi bloglarının bu noktalara gelmesi 1 aylık bir süreçle olmadı. hepsinin geçmişini araştırabiirsiniz. hepsi emek ve zaman isteyen süreçlerden geçmiştir. kendileri ile iletişime geçebilirseniz, onlara da sorabilirsiniz.

    bu tür paralar kazanmaya başlamak, büyümek en az 1 - 1,5 yıllık bir süreç gerektiriyor. ancak bu süreçlerinin tamamının fitilini ateşleyen veya ateşleyecek olan ilk temel blog açmak oluyor.

    blog açmak; açılan bu blogda insanlara bir şeyler katabileceğiniz, kaliteli üretimler yaparak google'da yazdığınız konularda üst sıralara gelmek. bu aşamada başarılı olduğunuzda zaten gerisi çorap söküğü gibi geliyor.

    blog açmak teknik açıdan çok kolay. gözünüzde büyütmenizi gerektirecek bir durum değil. hem de hiç değil. bugün günde binlerce okuyucusu olan blogların hiç biri bu işe kodlama ya da herhangi bir teknik bilgi sahibi olarak başlamadı. keza hala da öyleler.

    bu iş teknik bir bilgi gerektirmiyor çünkü. web alanında teknoloji çok ilerledi. artık web sitelerinizi tıklamalar ile aynı bir bilgisayar programı kullanır gibi yönetebiliyorsunuz. blog açmak için gerekli adımlar şurada güzel anlatılmış. hatta şurada da videolu anlatımı var.

    blog açmak işin kolay kısmı. sizi zorlayacak olan google'da üst sıralara gelmek olacaktır. ancak o da google'ın çalışma mantığını anladıkça sizin için kolaylaşacaktır.

    o da aslında en basit mantığa indirgendiğinde yazılarınızı kendi kelimeleriniz ile değil, insanların aratma yaptığı kelimeler ile yazmaktan geçiyor. yazınızda hangi kelimeler, cümleler yer alıyorsa siteniz kullandığınız o kelime aratmalarının sonuçlarında yer alıyor.

    site içi seo, anahtar kelime analizi, seo uyumlu makale yazımı, google sıralama kriterleri gibi konularda araştırma yaptığınızda bu konular ile ilgili yazılmış tonlarca makale olduğunu göreceksiniz zaten.

    bu işlerden para kazanan, hayatını bu işler ile idame ettiren biri olarak, benim size yıllar içinde edindiğim tecrübe ile verebileceğim bir kaç öneri de var tabii.

    ilk başta blog açmak için genel bir konu seçmeyin. niş bir konu seçin. mesela buna güzel bi örnek olarak şu siteyi verebilirim. bu blog 2011 yılında kurulmuş ve yazdığı konular sadece orkide üzerine.

    orkide bakımı, sulaması, yetiştirmesi vs. orkide bakımı için yaptığım küçük bi analizde genel olarak bu konunun google aylık aratılma hacimleri şu şekilde.

    genel bir analiz yapıldığında bu konunun aylık aratılma hacmi 100 bin kişiyi kesinlikle geçecektir. siz blogunuza bunun yarı trafiğini bile alıyor olsanız, sadece google adsense ile aylık 150 - 450 tl arası kazanmanız çok olası.

    rakam yine küçük gelebilir ancak tek yapacağınız, orkidebakimi kelimeler bütünün içinde bulunduğu bir alan adı seçmek ( ki mümkünse direkt sadece bu kelimelerden oluşsun ) ve bu konu ile ilgili güzel bir anahtar kelime araştırması yapıp, toplamda 20 bilemezdiniz 30 seo uyumlu yazı yazmanız ve blogunuzu o şekilde bırakmanız.

    başka hiç bir şey yapmanıza gerek yok. bu dediklerimi düzgün uyguladığınızda blogunuz yazdığınız konularda zamanla google'da üst sıralara çıkacaktır zaten.

    bunu yapmanız max. 2 haftanızı, hadi bilemediniz 1 ayınızı alsın. 1 aylık çalışma sonucu, yıllarca pasif bir şekilde gelir elde edersiniz.

    keza linkini verdiğim site de bunu yapmış. 2011 yılında bu adımları uygulamış ve yıl neredeyse 2018 olmuş bugüne kadar bu konuda benzer bir rakibi olmadan devamlı yıllarca sahibine pasif gelir kazandırmış. 7 yılda havadan gelen 20 bin lira.

    niş blog projelerinin başarılı olma potansiyeli çok yüksektir. o yüzden başlangıç projeniz olarak niş bir proje ile başlayıp, sonraki projelerinizi devamlı finansa edebilecek bir blog yaratın.

    hem başarınız sizi motive edecektir, hem de bu konularda tecrübe kazanacaksınızdır. bunu bir basamak olarak görün.

    eğer üretecek bir blog fikri bulamıyorsanız, yabancı bloglara bakın. hatta direkt ilgi duyduğunuz konularda yabancı blogların içeriklerini türkçeye çevirin. zaten türkiye'de neredeyse herkes bu şekilde yapıyor. dünyayı yeniden keşfetmeye hiç gerek yok.

    yazacağınız konunun popüler olmasına da, binlerce kişi tarafından aratılmasına da gerek yok. mesela şu blog sadece yelken kanat ( delta kanat ) üzerine türkçe içerikler üretiyor. türkiye'de yelken kanat diye google'da aratma yapanların sayısı aylık 300 - 400 kişiyi geçmeyecek durumda.

    bu blog çok az kişi tarafından da okunsa, bir yelken kanat eğitimi en az 3 bin liradan başlıyor. bir yelken kanatın fiyatı ise en az 10 bin lira. aylık 400 kişinin sadece 1 kişisi yelken kanat eğitimi ya da direkt kanat alsa blog yazarı hedefine ulaşmış olur.

    neyse çok uzattım. blog açma konusunda ya da anlattığım diğer şeyler hakkında aklınıza takılanlar ya da sormak istedikleriniz olursa her zaman yeşillendirebilirsiniz.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap