163 entry daha
  • iyi şeylerin hayallerini kurabildiğim dönemlerde bu hareketi vakıf/dernek statüsüne taşıma projem vardı. yazının ilerleyen kısımlarında detaylarına değineceğim ama başında şunu belirteyim: eğer benden önce fırsatı ve arzusu olacak bi eşşek varsa işte karpuz kabuğu! siz yapın...

    ilk dönemlerinden beri takip ederdim. hatta az önce merak ettim 'ben bunu nerede gördüm, ne zamandır takip ediyorum?' diye. sanırım sözlükte görmüştüm ve ardından sosyal medya hesaplarını takibe almıştım. o yüzden küçük bi sherlock 'çuluk ile gidip fb hareket dökümünden takibe aldığım zamanı tespit ettim, burada ilk entrynin olduğu güne gidince işim hızlı bitti. :))

    çapa tıp fakültesinde başlayıp bi çok tıp fakültesi öğrencileri tarafından benimsenip yaygınlaşmasını da gördükçe daha da şevklenmiştim ama benim kafadaki plan farklıydı.
    hareketi başlatanlardan biri ile bi ara tanışmışım, ev arkadaşım çapada onlarla aynı dönemde okuduğu için ama haberim yoktu, mezuniyette onlara bu harrkete öncü oldukları için plaket vermişler ev arkadaşım bahsetmişti, anca o zaman farketmiştim.

    herneyse ben ufaktan kendi dernek/vakıf haline getirme hayalimin konseptini açayım.

    benim yaşadığım coğrafyada evliliklerde kimler ne takarsa onların düğününde de sen takı olarak onu takarmışsın. işin çirkin ve bayağı kısımlarını duymuştum mesela: insanlar kimlere ne takmış bunları bir bir not edermiş ve kendi düğünleri olduğunda kimlerin ne taktığı not edildiği için bunlar kıyaslanırmış ve yarım altın taktığın sana çeyrek takarsa mesela ağır dedi-kodu /gıybet döndürülüp rezil edilmeye çalışılırmış.
    ben irdeledim bizimkiler kime, ne taktığını not etmiyor ama bi düğün olursa geleni not edip geri takı takılacağı zaman en az onların taktığı kadar takacaklar falan fıstık işte...

    gelenekler konusunda genel bi eleştiriye falan girmeyecem ama bunu ben sevmedim ve kendimde uygulamayı değiştirmeyi düşündüm hep. işte burada leyla'dan sonra oluşumunun dernekleşmesi/vakıflaşması kafamda parlamıştı.
    düğünümde gelen tüm takıları kim getirdi not etmeden toplatıp düğün sonunda hesaplatarak bi o kadar da * o an da ben koyarak bunu yapmak isterdim. 100bin gelse ve varsa altımdaki arabayı satıp bi süre kiralık arabaya binerek ya da pederden borç olarak temin ederek 200binlik* bi maddi kaynak ile ticari bi işletme* kurup gelirini belli sistematik ile* oluşumun amacına sürekli olarak özgüllenmesi gibi bişeydi! di'si ve fikri açmamın sebebi şundan, evlilik arzum eskisi gibi değil, ya başka bi şekle evirip yapacam ya da bakın görün yapabiliyorsanız siz yapın, belki fikri daha da geliştirilerek yapılacak bi insanlık. varsa fırsatı olan, bir çocuğun, hele ki hastalıkla mücadele etmek zorunda olan manevi olarak desteğin iyi geleceği bi çocuğun en azından basit 1 dileğini yerine getirebilir. bi çok çocuk/insan tedavi masraflarına vs. yetişemiyor, gönül ister ki bunlara da deva olabilmek ama şimdilik hayal dünyamın çapı buna yetiyor.

    leyla kim? leyla'dan sonra ne? diyenler şuraya buyursun.

    notlar:
    --parayı neden doğrudan oluşuma aktarmayı düşünmüyorum?
    -çünkü sadece bugünlük bişey değil, ticaret kültürü(m) olduğu için biraz, bunu doğrudan aktarıp 1 kere 200bin* vermek yerine onu girişime çevirip sürekli ve vadeye yayıldıkça misli şeklinde yapılması bana daha makul geldi.

    --takı mevzusu sanırım gelinin hakkı oluyor nasıl olacak?
    -eğer ben evlensem evleneceğim kişi muhtemelen bunu kabul ederdi. ben kendimi bilirim, sanmıyorum ki sonradan görme veya görmemiş biriyle evleneceğimi... olaki gönül boka konsa onu da borçlanır yine yapar(d)ım anasını satıyım! çocuklar meselesi bi yana o geleneği kendi bünyemde yıkacaktım. öncelikli amacım geleneği yıkmak değil tabi istersem bunu alternatif olarak yaparım ve isterimde ama geleneği yıkmak iyi olur, bok gibi çünkü! benim zaten bundan* maddi beklentim yok, altından kalkarım evelallah...

    --fikri niye açtım, evlenme arzuma ne oldu ki?
    -valla bişey olmadı şekerim, fakat bu kızların hepsi benle gönül eğlendiriyor, kimse bana evlenilecek erkek gözüyle bakmıyor, hepsi eğlenilecek erkek gözüyle bakıyor ayol, ben napim?! ahaha
    goygoy bi tarafa çerçeve çok daraldı evlilik bakımından, durum böyle, fikir kamuya açık işte.

    --canım kardeşim diye bi film var, izlemeyen nadirdir... cahit oben 'in film için yaptığı* şu müzikle kapanışı yapalım, izlemeyenler de izlesin bi zahmet, hatta beğenmeyen gelip sövsün bana, kabul.
114 entry daha
hesabın var mı? giriş yap