22 entry daha
  • jean jacques rousseau karalaması insanı hüzenlendiriyor. nasıl desem, sanki amansız bir hastalığın pençesindeyiz, 6 ay ömrümüz kaldığını söylüyor ve tedavisi kesinlikle yok. kafamıza vura vura bakın sizin semptomlarınız tam olarak bu hastalığa işaret ediyor ve sonuçları da ölümdür diyor. adam 1760 yılından bugünümüzün röntgenini çekmiş. bize ise sadece iç çekmek kalıyor.

    kitapta iktidar, yasa, hükümet, monarşi, aristokrasi, kararname, cumhuriyet vb kavramlar irdeleniyor. bunun yanında toplum-devlet ilişkisinde çeşitli tavsiyelerde bulunuyor. mesela;

    "-insan her zaman kendi iyiliğini ister ama, bunun ne olduğunu her zaman kestiremez. halk hiçbir zaman bozulmaz ama, çoğu kez "aldatılabilir". işte, ancak o zaman kötülüğe eğilimli olur.

    -cezaların sıklığı bir hükümette her zaman için bir güçsüzlük ve tembellik belirtisidir.

    -kim olursa olsun, bir adamın kendi başına verdiği buyruklar, hiçbir zaman yasa olamaz. hatta egemen varlığın bile özel bir konuda verdiği buyruk yasa değil, sadece kararnamedir; bir egemenlik işi değil, bir yönetimdir. yasayla yönetilen devlet cumhuriyettir. diğeriyse...

    -halkın kendisi hep iyilik ister, ama kendi başına iyiliğin nerede olduğunu göremez. hükümdar egemen varlığın isteminden daha etkin bir isteme sahip olursa, bu özel isteme uymak için kendi eli altında bulunan kamu gücünü kullanırsa ve bundan da biri hakka, biri de olaylara dayanan iki egemen varlık doğarsa, o zaman toplumsal birlik ortadan kalkar.

    -monarşilerde yüksek göreve erişenler, çoğu kez bir takım insan taslakları, düzenbaz, entrikacı, aşağılık kimselerdir.

    -başkentte yükselen her sarayı gördükçe, bütün bir ülkenin yıkıntıya çevrildiğini görüyormuşum gibi gelir bana."

    insan hep aynı insan. düşülen yanlışlar ve sonuçları hep aynı. bizlerse sadece derin bir ah çekiyoruz.
82 entry daha
hesabın var mı? giriş yap