817 entry daha
  • yazının tamamını spoiler parantezine alarak okuyun.

    3x7'yle birlikte yarın dönüp baktığımda bölümün bende şu anda bıraktığı hissi bir nebze geri çağırabileceğim (bkz: mnemonic) bir şeyler yazmak istiyorum. yazının çoğu rick and morty'nin çağrıştırdığı temalar üzerinde rastgele güzellemeler olacak.

    rick and morty'nin cazibesi tartışılmaz ve izleyici de aşağı yukarı cazibenin nereden geldiğini biliyor. çoklu evren kuramını arkasına aldığı için rick and morty'nin kelimenin tam anlamıyla sonsuz materyali var. oturduğunuz yerde kafanızı çevirin ve gördüğünüz her şeyin çoklu kombinasyonu rick and morty için bir materyal ya da diğer bir deyişle rick and morty kavramsal olarak bir araya koyulabilecek her şeyi materyali haline getirebilecek, "olabilecek herhangi bir şey" rick and morty'de ortalama üstü bir bölüme dönüşebilecek (aktüelize olabilecek) durumda (pizzanın yaşadığı, koltuğun yaşadığı, telefonun yaşadığı sahneyi hatırlayın, size de elindeki objeleri permüte ederek yazılmış bir sahne gibi görünmüyor mu?). tabii bu formülü rastgele bir çizgi film veya dizinin blender'ına atarak başarı beklemek mümkün değil.

    rick and morty için her ne kadar olabilecek her şey ekrana koyulabilecek durumda olsa da bu kombinasyonların "neredeyse hepsi" bize "anlamsız" gelecek ve iz bırakmayacak eklektik cisimler aslında. jorge luis borges'in the library of babel hikayesindeki sonsuz, bütün harf kombinasyonlarının kitaplaştığı kütüphane gibi düşünün. her ne kadar borges'in fikri bize azametli, yüce (bkz: sublime) bir his oluştursa veya sonsuz kavramını bize bir infinitesimal adım kadar yaklaştırsa da, yakından bakınca aslında bayağı anlamsız ve anlamsızlığı kadar da çirkin bir yığından başka bir şey değil. yani güzel olan kavramsal sonsuzluk, megaparsec'lere yayılmış kozmik yığın, hızlanarak genişleyen bir evren değil; güzel olan hamlet, ece ayhan'ın mısrayim'i, 9. senfoni, brouwer sabit nokta teoremi, pillars of creation'a çevirilmiş bir hubble; yani, düzenli şekilde bir sembol dizisine ve semantiğine bürünmüş, anlayabildiğimiz şeyler güzel.

    bence rick and morty inanılmaz geniş kapsama alanı ve bu kapsamı alanını inanılmaz yaratıcı kullanması dışında bu noktada doğru bir şey yapıyor. olabildiğince kompleks olup anlaşılmamaktansa biraz komplekslikten taviz verip duygularımıza oynayabiliyor veya her ne kadar aynanın renkleriyle kontrastıyla oynasa da bize hala kendimizi gösterebiliyor. tabii bunu ortalamanın çok üstü bir mizah ve şüphe uyandıran dördüncü duvarı rahat bir şekilde kırma, kendi metasını yapmayla birleştirince doğrudan türünün tek örneği haline geliyor. bunların hepsinin bir araya geldiği en güzel örnek de 3x7 oldu. rick and morty 3x7'de daha ilk sahneden ana karakterlerini atlantis'e gönderip ana karakterlerinin potansiyel kombinasyonlarıyla belki de en iyi bölümünü yayınladı. tek tek her şeyi yazıp bölümün içini boşaltmak haddime değil ama inanılmaz hoşuma giden birkaç şeyi de atlamak istemiyorum. misal, bahsettiğim kombinasyonlardan en barizi doğrudan duygusal rol değişimi geçiren rick ve morty'yle oldu (polisler). yine en güzel detaylardan biri bir banliyöye itilmiş morty'lerin kendilerinden olan ama kendilerini umursamayan bir başkan adayı çıkarmış olmaları (tabii dizinin trope'u olarak da evil morty'yi kullanması beni sevindirdi). bu açıdan belki de amerikalıdan çok bize daha yakındı morty'nin başkan olması.

    bunun dışında beni en çok etkileyen bölümün sürekli masayı döndüren işleyişiydi. misal, dizi wishing portal konusunda sinisizmini asla bırakmadı bölüm boyunca. asi morty'nin karamsar tavrını destekledi, fakat ona rağmen morty'yi başkan yaparak bir şeyleri değiştirdi ama değişimin kendisini tamamen kötüye gidişe çevirdi. rick and morty'nin diğer bir güzel yanı da bu sanırım, iyi-kötü veya siyah-beyaz gibi ikiliklerden uzak durduğunu çok iyi gösteriyor. bu konuda sürekli her şeyin ötesinde kaosa bağlı bir progresyonu var. sanırım bilinç düzeyinde hiçbirimiz bunu onaylamasak da dizinin alttan alta bizi çekmesinin bir nedeni de bu.

    seyirci rick and morty'yle olan ilişkisini tam olarak dile getiremese de onu tam olarak anlamasının sebebi, dizinin hangi mesajı ne zaman verdiğini gayet üstü açık şekilde vermesi. kimi diziler bunu yapabilmek için karakterlerini karakteristik durumlara sokar, kimisi atmosferini ona göre şekillendirir; rick and morty bunu yapmak için genelde müziki kullanıyor (moonmen, for the damaged coda). rick and morty'nin seyirciye "bakın bir şey söylüyorum" jesti genelde normalde orada olmasını beklemeyeceğimiz bir parçayla oluyor ve bu o kadar orijinal bir müzik kullanımı ki, seyirci o anlarda hem duygusal olarak boşalıyor (bkz: catharsis) hem de izlediği sahnelerin hepsini algılsal duygusal filtrelerinden geçirme fırsatı buluyor (bkz: cerebrum) (bkz: viscera).

    yani, her ne kadar süper bombastik çoklu evrenli bir bilim kurgu olsa da rick and morty yine bizi en yakınımızdaki şeylerle vuruyor. evrenler arası macera, yolculuk (bkz: voyage) kisvesi altında ciddi bir şey söylemek istediğinde sezonlar boyunca kasan bir dramadan çok daha iyi yapıyor bunu aynı zamanda bizi kendisine çektiği için.

    nasıl ilerde pink floyd'u canlı dinlemiş nesil, the wire'ı, breaking bad'i, game of thrones'u bölüm bölüm bekleyerek izleyen nesil gibi gruplara ait hissetme yöntemlerine başvuracaksak, rick and morty de o gruplardan biri olacak adım gibi eminim.
2591 entry daha
hesabın var mı? giriş yap