10 entry daha
  • "insanın en büyük düşmanı yenilmektir" diyorum, kahvemden bir yudum daha aldıktan sonra. "insan daima birşeylere yenilir."

    ilgi duyan gözlerle bakıyor bana. bazen ilgi duymak demek, istemek demektir. o ilgi anında ortaya çıkan çabayı, akşamyıldızı gibi görüveriyorum. gözbebeklerim büyüyor.

    "neden böyle dedin?" diye soruyor. ses tonunun öyle aheste bir vurgusu var ki, yavru bir kedinin sevimliliğini duyuyorum içerisinde. bütün detaylarını tekrar ve tekrar dinliyorum. "neden bunu söyledin?" alınır gibi soruyor. üzüntüyle, "neden öyle dedin ki..." der gibi. saygıyla, korkuyla karışık bir kırılganlıkla. içimde bütün bir insanlığın şefkat duygusu titriyor birden.

    "çünkü korkuyorum" diyorum o anda. hevesle düşüncelerimi kesiyor ve "korkma" diyor "korkma; çünkü insan bir tek yenildiği zaman yenmeyi öğrenebilir." donup kalıyorum ve hatırlayamadığım bir zaman diliminde bunu düşünüyorum: "insan bir tek yenildiği zaman yenmeyi öğrenebilir."

    kaşları endişeyle çatılıyor. gözleri alacaklı bakıyor. borca harca değil, sevgiye alacaklı onun gözleri. o an, onu kucağıma alıp sarmalayasım geliyor. çünkü masumiyet insanın yüreğini ellerine alır ve sevgiyle okşar. karanlıkta parıldayan bir ışıktan gözlerimi alamamaya benziyor içimde uyandırdığı hisler.

    birden irkiliyorum ve öfkeyi hissediyorum. ince, hafif tüten bir duman gibi sızıp kaplıyor içimi. o güçsüz bir kadın değil biliyorum. ancak benim tasalarımla tasalanmasını kabullenemiyorum. endişeli bakışlarına aşık olduğumu hatırlıyorum sonra. ama onu o halde görmek canımı sıkıyor. hemen kucaklıyorum onu; "haklısın" diyorum. "haklısın."

    gözlerim yere düşüyor, kaldırıyorum. endişeyle çatılmış kaşlarını tekrar fark ediyorum.

    "demek istediğim, herşeyi ilk fırsatta devirecek gücüm var benim. hele ki sen de yanımdaysan. ama zaman... zamana eninde sonunda her insan yenilir. bir gün bu dünyadan gideceğimi bilmek değil beni korkutan. bunu bile bile insan gibi yaşayamamak sıkıyor canımı."

    gülümsüyor. yaşamla ölüm arasında, uzayla zaman arasında saklanan bir çocuğa benziyor birden. sevgilinin gülüşünü böyle tanımlıyorum. bir kız çocuğu gibi sesleniyor bana:

    "insan gibi yaşamanı sağlayacak tek şey ellerimi tutman" diyor.

    ellerini tutuyorum. insan hayatındaki en önemli şeyin mutluluk olmadığını, huzur olduğunu fark ediyorum. benim için huzur onun avuçlarında. koklayıp içime çekiyorum o huzuru.
794 entry daha
hesabın var mı? giriş yap