• melih gökçek tayyip erdoğan'la görüşür.
    ve "manidar" bir açıklama yapar.
    birçok okumaya müsait bir cümle kurar.

    "sn cumhurbaşkanıma külliye'nin karşısına yapılacak müze ile ilgili projenin tüm detaylarını sundum..."

    üç şey dikkati çekiyor.

    "külleyinin karşısına"
    "müze"
    "tüm detaylar"

    öncelikle alt alta okuyunca aklınıza ilk ne geldi?

    ---
    mesela "külliyenin karşısına"

    basit bir şekilde, şu ülkede külliye deyince akla ilk kim geliyor?
    tayyip erdoğan.

    işte tayyip erdoğan'la özdeşleşmiş o yapının karşısına bir müze yapılacak.
    çok yakında bir müze.
    ve külliyetinin tam karşısında bir müze.
    siyasi olarak gergin bir dönemde gündemde bir müze var.

    şimdi mesela bir türk büyükelçiliği olsun.
    tam karşısında bir "ermeni tehciri müzesi" yapılsa nasıl olur?
    nasıl hissederiz? bir çeşit tehdit olarak algılar mıyız?
    karşılıklı duran iki binaya dair ne hissederiz?
    bu nasıl bir ironi üretmiş olur?

    ---
    sonra müze;
    ne müzesi yapılacak?
    içinde ne olacak?
    neden bu müze külliyenin tam karşısında?
    insan bir tehdit olarak görmeden edemiyor.
    akla gelen şeylerden birisi, "müzelik yapmak"

    argo bir şekilde kullanalım:
    -seni müzelik ederim.

    ne demiş oluyorum: seni çok gerilerde kalmış bir şeye dönüştürürüm, siyasi olarak müzelik hale gelirsin, ya da öyle çok şey biliyorum ki sana dair, işte onlardan bir müze çıkar. ve bu müze külliyenin tam karşısına kurulur. külliye tayyip erdoğan'ı işaret ediyorsa... bir garip...

    bir diğer konu "tüm detaylar"
    son günlerde internette çok gördüğümüz bir kullanım.
    ifşa! sansürsüz! tüm detaylar!

    sayın gökçek neyi kastetti bilemiyoruz ama insanı düşündüren cümleler kuruyor.

    hadi git'in ifade ettiği gibi:
    (bkz: büyük resmi gördüm)
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap