71 entry daha
  • geyiğe bir süre ara vermek gerekirse maçla ilgili bir değerlendirme yapalım.

    açık söylemek gerekirse bu grupta en çok korktuğum takım rb leipzig'ti. evimizdeki ilk maçı kayıpsız tamamlamamız harika oldu. porto ve monaco için de evimizdeki maçlarda 4 puan yazmıştım, deplasmanlarda işimiz zor diye düşünerek. porto deplasmanını kurtardık, geriye grubun en kilit maçı olan monaco deplasmanı kaldı. monaco deplasmanı bizim açımızdan en kritik maç çünkü monaco'yla berabere veya galip gelmemiz durumunda monaco'yu kendimize yaklaştırmamış olacağız. muhtemelen grup liderliği onlar için yalan olacak. diğer taraftan leipzig- porto maçı tam bir kırılma maçı haline geldi. yenilen takım havluyu atar, bu net. ne porto ne de leipzig yenilirse toparlayıp seri yapabilecek takımlar değil. beraberlikte bile işleri çok zor hale gelir. bu haftaki maçlardan sonra grubun nasıl şekilleneceği üç aşağı beş yukarı belli olur. beşiktaş kazanırsa liderlik belli olur gibi. beraberlikte ise, porto-leipzig galibiyle çekişeceğiz grup liderliği için. burda 3. ihtimal monaco'ya yenilmek. böyle bir durumda resmin netleşmesi vodafone'daki monaco maçına kalıyor. deplasmanda yenilsek bile vodafone'da kazandığımız takdirde yine avantajı elimize alırız. bu maçın öyle bir özelliği var.

    gel gelelim monaco maçını nasıl kazanabilirize. grupta monaco, porto'yla hemen hemen aynı güçte olan takımı. porto'dan farklı bir monaco görmeyi umanlar çok şaşırmasın. savunmada yapılan pozisyon hataları, driblinglerle kanat hücumları, sağ ve sol içe uzun gol yolu pasları. porto'nun oyun stilinin bir benzeri de monaco'da var.
    o halde yapmamız gereken mecburi şeyler de belli:
    1- orta sahada topun hakimiyetini bırakma (porto maçında bunu yaptık)
    2- monaco'nun dribling yapmasına izin verme. (zira monaco da porto gibi organize ataklardan çok, driblingli hücumcularıyla ilerde gol arayan bir takım.)

    bu iki şeyi yapmamız yeterli, geriye sadece kendi oyunumuzu oynamak kalıyor. mesela leipzig çok sürprizler barındıran bir takımdı. monaco öyle değil. bizim için monaco mottosu şu : oynattırma yeter. hatta bu maça atiba-medel- tolgay ile bile çıkmak çok mantıksız olmaz. zira orta sahada driblingi durdurursan monaco'nun gardını düşürürsün. dribling katili iki adam varsa bu takımda biri medel, diğeri de geride pepe'dir. tolgay oynarsa onun da direnç gösterebileceğini biliyorum. tolgay yeri geldiğinde sertliğini oyuna koyan biri çünkü.
    beşiktaş en nihayetinde gol bulabilen bir takım , son 2 senedir bunu her cl maçında gördük kiev deplasmanı hariç. şayet monaco beşiktaş'ın üstüne istediği gibi gelemez ise beşiktaş golü veya golleri bulup maçı bitirebilir -ki bence galibiyet beşiktaş için çok şaşırtıcı bir sonuç değil- artık değil. eskiden sürpriz olabilirdi, ama beşiktaş artık kesinleşti ki kapanan ve sert oynayan takımlara karşı zorlanıyor. ne porto, ne de monaco böyle oynayan takımlar değil, bu konuda şanslıyız.

    şampiyonlar ligi'nde artık son dönemeçteyiz dostlar. ya yenip oyunu tatil edececeğiz, ya da işi istanbul'a bırakacağız. benim tanıdığım şenol güneş iş buraya kadar gelmişken fişi çekmeye oynayacak.

    son sözü sahaya çıkan 11 kartal söyleyecek.

    yediğin ofsayt, vurduğun gol, gazan mübarek olsun karakartal !
901 entry daha
hesabın var mı? giriş yap