beşiktaş

• şenol hocanın bu üçüncü sezonu ve üç sezon başlangıcına da son anda yapılan transferler ile bir türlü adam akıllı tam kadro giremeyen bir takıma sahibiz. geçen sene o sancılı süreçte rakiplerin de formsuzluğu ile o kadar belli olmadı ama çok sorunlar yaşadık.
  
  özellikle çaykur rizespor maçında adriano son dakikalarda o füzeyi yolladığında aldığımız galibiyete kadar da bazı maçlarda çok sorun yaşadık. bu sene ise zorlandığımız anlarda son dakikalarda kazandığımız ilk maçımızı 10. hafta da yaşadık. geçen yıl ligin ilk yarısında da maçları koparamama sorunumuz vardı. takımın aklı çoğunlukla şampiyonlar liginde olduğundan maç içinde galibiyeti getirecek skoru yakaladığında bir anda skorun üzerine yatma sorunu yaşıyoruz.
  
  alanyaspor maçına da iyi başladık ve eski günlerimizden kalma güzel bir hazırlanış ile golü attık, golü attıktan sonra bir anda takım aktif dinlenme olayına geçti ve bu sezon yediğimiz sezonun müthiş gollerinden birisini yedikten sonra da ilk yarının son bölümlerinde demoralize olduk. ikinci yarı ise takım çıktı ve alanyaspor'u sağdan ve soldan ortalar ile iyice bunalttı ama işte asıl sorun da burada çıkıyor, alanyaspor'u bunalttık ama aklımızda kalan çok önemli bir gol pozisyonuna giremedik. zaten bu seneki en büyük sorunumuz gol pozisyonu konusunda yaşadığımız kısırlık, yoksa ligin duran toplar ve yan ortalardan en fazla gol atan takımlarından birisiyiz ama o paslar ile savunmayı oyundan düşüren oyun yapımızdan iyice uzaklaşmış durumdayız.
  
  işte bu büyük sorunun da iki önemli kaynağı var, birincisi orta sahamız bu sene bir türlü forma giremedi ve talisca burada çok sırıtıyor, rakip ceza sahasına yakın bölümde takımın atak pozisyonunu daha da genişletecek hamleleri yapamadığı gibi bu bölgede kaptırdığı toplardan dolayı kontra pozisyonlar veriyoruz ve takımın o pas ritminde sorunlar yaşanıyor. ikinci sorunumuz ise caner erkin'in takımın ileri çıkışlarında pas istasyonu olması gereken bazı anlarda aldığı her topu ileriye şişirmesinden kaynaklı olan ritm bozukluğu. bu maçta caner'in olmamasının tüm faydasını ise sonuna kadar yaşadık, adriano doğru yerlerde orta yapmayı düşündü, diğer zamanlar da ise pasları ile oyunu genişletti ve atak hazırlıklarına yardımcı oldu.
  
  çok garip bir şey ama atiba bile bu maçta etkili gözüktü ve rakip ceza sahası önünde presi ile alanyaspor'un çıkamamasına yardımcı olabildi. caner varken ise onun boşalttığı bölgeyi süpürmek için hep sol beke yakın kalıyor ve orta sahada talisca'nın da etkisizliği ile beşiktaş'ın çok eksik yakalanmasına sebep oluyordu.
  
  çok uzun bir yazı oldu ama beşiktaş'ın oyun yapısında sorunlara yol açan şeyler aslında basit, talisca ile takım arasında büyük bir uyumsuzluk olduğu ortada, arkadaşları da onun kendine oynadığının farkında ve o eski huzurlu ortamları kalmamış gibi ve caner'in aşırı hırsı ve istekleri olmasına rağmen beşiktaş oyun yapısına zarar veren ortaları. caner konusunda pfdk belki de şenol hocayı kurtarmış olabilir. çünkü caner iyi bir alternatif olabilir hatta maçın son anlarında doldur boşalt için oynayabilir ama asla adriano'nun yerine oynayacak kapasitede değil. talisca konusunda ise şenol hoca ne yapacak merak ediyorum ama iç saha maçlarında asıl kadronun içinde talisca yerine negredo'lu bir 4-4-2 görmeyi çok istiyorum. bu kadar kanatlardan orta yapan bir ingiliz takımı gibi oynayacaksak orada negredo-cenk ikilisinin olması çok daha iyi olabilir.