aynı isimde "cumhuriyet (gazete)" başlığı da var
238 entry daha
  • cumhuriyet rejiminin sanayi toplumlarına özgü olduğunu söylediğim zaman (bkz: #71731478) kaçınılmaz olarak karşı tezlere muhatap olmak zorunda kaldım. bunlar aslında karşıt görüş bile değiller; çoğunlukla cumhuriyet üzerine yapılan demagojilerin verdiği kafa karışıklığından doğan mesnetsiz fikirler.

    1. kadim yunan'da cumhuriyet vardı; senin, "cumhuriyet sanayi toplumu rejimidir" görüşünle çelişiyor.

    - dikkat edin, cumhuriyet atina'da vardır ama sparta bir krallıktır. zira sparta tipik bir tarım toplumudur ve feodal esaslara göre örgütlenmiştir. atina ise tüm akdenizde kolonileri bulunan ve gelirini ticaretten elde eden bir kent devletidir. evet, atina bugünün sanayi toplumunun o devirdeki muadilidir. esasen sanayi toplumu da hormonlu bir ticaret toplumundan başka bir şey değildir.

    aynı hükmü ortaçağda italyan kent devletleri için dahi verebiliriz. ceneviz, venedik, floransa gibi devletler gelirlerini büyük ölçüde ticaretten elde ettikleri için yönetim yapıları şu veya bu derece devirlerindeki tipik örgütlenme biçimi olan feodalizmden uzaklaşmıştır.

    ayrıca tarım toplumları ve feodal yapılanmalar, yeni düşünceler, felsefe, icat ve keşifler açısından verimli bir ortam sunmazlar. bu durum sanayi ve ticaret toplumlarında tam aksinedir. nitekim bu durumu net olarak gözlemleyebiliyoruz. atina, floransa, venedik gibi kentler sanatın, düşüncenin, değişik icatların neşvü nema bulduğu yerlerdir.

    bir diğer önemli nokta demokrasinin cumhuriyetin tabii bir fonksiyonu olduğu gerçeğidir. günümüzde genelde sığ bir bakış açısı ile "cumhuriyet ve demokrasi farklı kavramlardır. cumhuriyetin olduğu yerde demokrasinin olması gerekmez" görüşü savunulur. mesela suriye, k.kore cumhuriyettirler ama demokratik değillerdir denir. anlı şanlı profesörler bile bu görüşü savunurlar. halbuki bu görüş yanlıştır. tipik bir sanayi toplumunda iktidar çok sayıda çıkar grubu arasında paylaşıldığı için ister istemez özgürlükler için alan açılır. demokrasi de gerçekte budur zaten. https://isnetus.wordpress.com/…017/01/24/demokrasi/ . sözü edilen devletler sadece lafta cumhuriyettirler, fiiliyatta feodal özellikler gösterirler; çünkü geri kalmışlar ve sanayi toplumu aşamasına geçememişlerdir.

    2. roma, bir tarım toplumu ve bir cumhuriyet idi, senin söylediklerini çeliyor.

    - roma senatosu büyük toprak sahiplerinden oluşur ve bunlar asiller sınıfıdır. roma bir dönem krallık idi ve başta bir kral vardı. daha sonra bu kral devrildi ve onun yerine senato tarafından konsül adı verilen yöneticiler atandı. bunlar iki tane idi ve orduya biri bir gün, diğeri öbür gün komuta ediyordu. senato iki adet konsül atamakla, bu en üst yöneticinin günün birinde krala dönüşmesini engellemeyi amaçlamıştı.

    bu meselenin özü şudur: tüm tarım toplumlarında, büyük toprak sahipleri(bey, lord, daimyo) ile merkezi iktidar arasında bitmez tükenmez bir güç mücadelesi söz konusudur. kimi zaman büyük toprak sahipleri baskın çıkar ve merkezi iktidarı iyice güdük hale getirirler. kimi zaman da merkezi iktidar büyük toprak sahiplerini sindirir ve mutlak monarşiler doğar. genelde tarım toplumlarında bu iki kutup arasında daimi olarak bir salınım mevcuttur. işte roma'daki cumhuriyet de aslında büyük toprak sahiplerinin monarkı ezmesi ve yönetim üzerinde hegemonya kurmasından ibarettir ve sadece adı cumhuriyettir.

    son olarak şunu da belirteyim: bizdeki sened-i ittifak ve ingiltere'deki magna carta adlı sözleşmelerin hep kitaplarda iddia edildiği gibi demokratik süreçlerle bir ilgisi yoktur. bunlar merkezi iktidar ile büyük toprak sahipleri arasında yapılmış centilmenlik anlaşmalarıdır. bunlar tipik feodal toplum özellikleridir.
232 entry daha
hesabın var mı? giriş yap