10 kasım 2017 anıtkabir çomar istilası

• levent gültekin’nin son kitabının konusunu çağrıştıran başlık, kitabın adı onurlu çıkış. gültekin türkiye’deki her kesimin kendi mahallesine hapsolduğundan bahsediyor, benzetme olarak türkiye’yi büyük bir ev, bu kesimleri kendi odalarına kapanmış insanlar olarak tasvir ediyor, çözümü de herkesin odalarından çıkıp salonda buluşması olarak sunuyor. işin onurlu kısmı, haklı olunsa dahi kimse ötekine sen şunu yapmıştın, sen böyle demiştin türünden suçlamalar yapmaması oluyor zira herkesin bir hatası, her kesimin bir mağduriyeti olduğunu, bunun hesaplaşmasına girilirse kimsenin salona çıkamayacağını söylüyor. işte anıtkabir o türkiye’nin salonudur ve şimdi o sebeple veya bu sebeple o salona çıkan insanlar aşağılanıyor, onlarla dalga geçiliyor bu başlıkta. bunu yapanların, suçladıkları insanlarla yapısal bir farkı yok, adına çomarlık diyelim, bunlar da kendisine kemalist, atatürkçü diyen çomarlar zira yaptıkları şey savundukları fikir üzerinden karşı tarafı aşağılamak, rövanş almak, üzerlerinde tepinmek, tıpkı muhafazakarların akp iktidarı ile yaptıkları şey. sizin derdiniz toplumsal barış, uzlaşma değil, ötekine karşı ezici bir galibiyet almak ihtirası. insanlar o sebeple veya bu sebeple hayatta yapmazlar denilen şeyi yapıyorlar, yine beğenmiyor bu kesim, sen gelme ulan ayı diyor, mozolenin önünde selfi çekilmeseler bari diyor, hangi sanatçının cenazesindeydi, sorsan bu ülkenin en aydın kitlesinin cenazesinde yapılan absürdlüğü ışık hızında bu kesime yamıyor. ilk taşı günahsız olanınız atsın diyeceğim, herkes kaya sallandırmak için sırada, ne biçim memeleket olduk. çomarlık parayla, pulla değil, siyasi fikirle değil, ezikliğin dışavurumu bir ezme arzusu ile tanımlansa ne güzel olur.