10 entry daha
  • amin maalouf'un bir tarihçinin özellikle de ortaçağ üzerine ilgi duyan veya çalışmak isteyen birisinin muhakkak okuması(not defteriyle beraber) gereken bir kitabıdır. şahsi fikrim kronolojik tarih yazımında zirvedir. zira olayları kronoloji dikkate alarak farklı coğrafyalara da girerek anlatması ancak bunu yaparken sadece büyük tarihi vakaları değil büyük halk dramlarını anlatarak yapması önemlidir. yine sadece arapları değil bölgeyi etkileyen türk-fars-kıpçak gibi asker, beylere, hatta coğrafyalara da değinmesi önemlidir.

    açıkçası kitabı okumadan önce arapların yaşadığı dramdan ibaret olacağını düşünüyordum. ve evet haçlıların insan pişirip yediği(bizzat hristiyan kaynaklarından örneklerle açıkladığı) gibi unsurlarla bu konuda haklılığımı dile getirse de arapların basiretsizliğini, kendi koltuğu için beylerin haçlılarla iş birliği yapışını, halkın isyan etmeyişini vs. anlatmada çok büyük bir eleştiriyle hem de hiç görmediğim sertlikte yapmasıyla beni epey şaşırttı.

    yazarın hayranlıkları ve yerden yere vurduğu beyler: yazar için bazı hatalarını anlatsa da yağısıyan, nurettin zengi ve selahattin eyyübi çok farklı konumdadır. zira tehlikenin önemine en çok onların dikkatli davrandığını belirtiyor. memlük komutan ve hükümdarlarına da hakeza öyle hayranlıkları var. ancak kukla halifelere de epey giydirmiş, hatta selçuklu hükümdarları ve anadolu beylikleri de nasibini alıyor yer yer. eleştirilerindeki en önemli husus birbirleriyle mücadelede haçlılara olandan daha sert ve cevval olmaları. haksız da değil.
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap