• differance, derrida’nın fena halde takık olduğu felsefeye kafa tutuşudur. öyle ki, metafiziksel anlamdaki varoluşun sınırlarının dışına taşar; bu yüzden de ne bir kavram, ne de bir sözcüktür ve telos’u yoktur. ayrıca sistematik bir yapıda değildir, bu yüzden mevcut hiçbir bilim onu inceleyemez zaten. bunların yanında differance, konuşma/yazma temel karşıtlığını metafiziğe ve felsefe tarihine göre çözen –çözdüğü sayılan- sözmerkezciliği de (bkz: logocentrism) yapıbozuma sokar.
    derrida için yazının bir özerkliği vardır ve bu özerklik, konuşmanın yazmanın varlığını belirlediği iddiasına karşı bir duruş niteliğindedir. çünkü yazının doğuşundaki asıl etken konuşmanın transferi değil konuşmanın ulaşması gereken kişinin o an orada, o alanda mevcut olmamasıdır. bu yüzden yazı, varlığını konuşmaya borçlu değildir. o, yazarından çıktıktan sonra yetimdir, sahibi yoktur ve kendini sürekli tekrar edecektir. bu yüzden yazının, konuşmanın dışında, iletişimden de ötede bir oluşu temsil ettiğini söyleyebiliriz.

    uzun lafın kısası, differance’ın “a”sının gizli grafik müdahalesiyle derrida, felsefe tarihindeki konuşma/yazma logocentrism’ini ve metafiziğin varoluş anlayışını yapıbozuma uğratır, olmadı orta yerinden cart diye yırtmış sayılır. daha fazla kafa karışıklığı ve iç sıkıntısı için:

    (bkz: de la grammatologie)
    (bkz: positions)
    (bkz: marges de la philosophie)
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap