zamanın durduğu anlar
-
cocukken gokyuzunde ne zaman bir ucak gorsem ucagin nereye gittigini dusunur, icinde olmayi ve gitmeyi isterdim. uzaklara, cok uzaklara gidecegim bir gunun gelecegini bilirdim. gitmeyi kafama koymustum.
gokyuzunde ne zaman bir ucak gorsem durup yitene kadar izlemeye basladim sonra. cocukken ucurtma ucurur ve ucurtma gibi ucmayi isterdim. kirlara uzanip bulutlari izlerdim ve nereye gittiklerini dusunurdum. bazen gozden yitene kadar izlerdim onlari. gokyuzune cok fazla bakmaya basladim. son zamanlarda da uzunca bir zaman once durup izleme aliskanligi edindigimi fark ediyorum. zamanin kosturmacasi icinde bazi anlarla karsilasiyor insan. karsilastiginda, eger fark edebilirse duruyor ve izliyor. tam o anlarda zaman da duruyor. universitenin kutuphanesinin tam ortasindaki saat kulesinin ardindaki masmavi gokyuzunun ardindan kosusturan bulutlari, ruzgarin savurdugu sonbahar yapraklarinin havadaki suzulusunu, arkasinda ince beyaz bir cizgi birakarak giden bir ucagi, gokyuzunde yukselmekte olan dolunay'i ya da yagmur damlaciklarinin inci gibi dizildigi bir orumcek agini, bazen kimsenin dinlemek icin zaman ayirmadigi bir sokak calgicisini durup izliyorum. zaman duruyor ve sonsuzlugu en cok oyle zamanlarda hissediyorum.
yagmurlu bir gunun ertesinde acan gunesin yuzumdeki sicakligini, ruzgarin tenime degip gecmesini hissetmek icin duruyorum. bazen gozlerimi kapatiyorum. oyle zamanlarda da durup kendimi izliyorum.
durup dusundugum kadar durup izliyorum da; cunku fark ettim ki yasamin kendisi anlardan olusuyor. durup izledigim anlarda zaman da duruyor. var olmanin dayanilmaz agirligi hafifliyor. zihnim ozgurlesiyor. evrene karistigimi hissediyorum. dinginlik beliriyor icimde. bu anlari zihnime ve yuregime islemeyi bitirdigimde yasamima kaldigim yerden devam ediyorum. zaman yeniden akmaya basliyor.
gorebildigim, duyabildigim ve hissedebildigim icin minnettarim yasama.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap