51 entry daha
  • pembe dizi kahramanidir kendileri. ahh kimsecikler bilmez, yeni yetmenligin o ilk pembe yillarinda, yeni yeni makyaj yapmaya baslamis, kizgin masada daglanmis utulu saclarin havasinda gece yarilarina kadar okunan o kitaplardaki prensin neler ettigini, kizimiz heyecanla kitabi okurken yemekte oldugu krik krakin o beyinde kopardigi muthis catirtili gurultuyu bile cignemesini durdurup yokederken, kitaptaki anlatimin kendi hafizasina mal ettigi tasvirine daliverir.... bazi gunler cam kaseye doldurdugu cekirdek eslik eder bu beyaz atli prens hayallerine, kizimiz oyle dalar oyle kendinden gecer ki, heyecani dogrultusunda kah hizlanarak acele acele citledigi, kah ara da bir citlemekten bile vazgectigi cekirdeklerin, avucunda terden yapis yapis ettigi kabuklarini kabuk kasesine bakmadan attigindan oturdugu yerin her tarafi les gibi olur. hayat ne guzeldir, yuregi nasil da kipir kipirdir ta ki icerden annesinin " balkondan iki sogan getir" diye bagirtisi kulaklarinda yankilar yapana kadar. ve gun olur bulur kizimiz prensini her ne kadar bu prens o prense pek benzemese de bulur evlenir, beyaz at yerine uzerinde gelinlik giydirilmis oyuncak bebekli suslu gelin arabasina biner, muradina erer, mihaniki hayatinin siradan gorevlerine sadik edasinda, aksam uzeri eve gelcek olan kocasi icin pisirdigi yemegin soganlarini balkondan almak uzere balkon kapisina elini attiginda askisindan cikan perdenin kafasina dusmesiyle attigi sunturlu kufurde beyaz atli matli prens artik yoktur.
88 entry daha
hesabın var mı? giriş yap