5 entry daha
  • her kuşu siktin de bir leylek mi kaldı

    işte bu soruyu balta gibi başlığa dalan arkadaşa sormak istiyorum.
    adamlar fakir. dedeleri ataları hasbelkader gelip yerleşmişler, onlar da orada bir hayata doğmuşlar. ulaşım problemleri nedeniyle bebeğini kaybeden de var, hastaneye yetişemeyip ölüp giden de. kuş sikmek değil, yaşamak gibi bir dertleri var. böyle bir hayat güzelim beyşehir gölü manzarası için çekilmeyeceğine göre, ovvv ben güneyde domates yetiştiricimmm gibi bir kafanın ürünü olamayacağına göre çaresizlik gibi,fakirlik gibi bir dertleri var belli ki. ne zaman böyle kör, böyle kösele derili, böyle hayatı kendi paşa hayatından başkası yok gibi yaşar insanlar olundu vaylar vay ah. kimse milli parka dalınsın, mada'ya avm dikilsin, beyşehir bok olsun demiyor. topu topu 30 hane var. insanlar ölmeden yaşasa insanca, doğaya da zarar vermeden ne yapılabilir acaba diye düşünebiliriz belki birlikte diye durum işaret ediliyor. ada korunsun bu insanlar taşınsın hem doğa hem insanlar için çözüm üretilsin, diye bir fikir ileri sürülür elbette de kuşları bu işe karıştırmanın alemi ne? o gölün sularında boğulma tehlikesi geçiren adamla onun çocuğuyla göz göze gelinse aynı cümleler aynı genişlikte edilebilir mi? bir toparlanır di mi insan? erkut abi olsa ocak'ta mada'ya helikopterle bırakın donmuş gölün üstünden yürüyerek gelsin derdi. of. of.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap