• güzel güzel açıklayalım.

    bir asırdan biraz öncesine kadar balkanların güneyi osmanlı devletinindi değil mi? burada müslümanlar, türkler yaşıyor muydu peki? evet. büyük harpten sonra o insanlar yaşadıkları yerlerden, evlerinden sökülüp atıldı mı? atıldı. neden peki? çünkü kaybetmiştin savaşı. o topraklar kontrolünden çıkmıştı. kendi vatanını da kaybediyordun az kalsın.

    filistin'de ne oldu peki?ortadoğu'da ne oldu? arap şeyhleri ingilizlerle işbirliği yapmadı mı? onlardan sözler, vaatler almadılar mı? aldılar. ama filistin konusunda oyuna geldiler. o da sırf ingilizlerin iki yüzlülüğünden olmadı bu arada. ingilizler osmanlıya karşı elinden geldiği kadar çok insanı mobilize etmek istediği için yahudilere de garanti vermişti, vaatlerde bulunmuşlardı. filistin sorununu bu coğrafyaya miras bırakan da o ingilizler oldu. sorunu yarattılar, çözmeden de coğrafyadan yavaş yavaş ellerini çektiler.

    bak kimseyi suçlamadım şu ana kadar, herkes kendi çıkarlarını düşünerek hareket edebilir. bunu da anlarım. ama şunu gözden kaçırmamak lazım. bulgarlar da bağımsızlıklarını ilan ettiler. büyük harpten önce ama. kendi kaderini tayin hakkı istediler osmanlıya karşı. rumenler de, sırplar da istediler bunu amanında. arnavutlar da... hem de müslüman bir nüfusa rağmen. elde ettiler de. üstelik bir süper gücün mandasını falan da kabul etmeden. burası bizimdir dediler, aldılar kanları ve canları pahasına.

    araplar onu yapmadılar işte. sorun burada. mandayı kabul ettiler osmanlıya kafa kaldırmak için. dahası, bizim askerlerimizi, din kardeşlerini katlettiler ingilizlerin yanında. hepsi birlik oldu da yaptı bunu demiyorum. ama arap ulus devletleri bu sürecin sonunda kuruldu.

    şimdi suriye parça pinçik olmuş, ırak'ın içinde ne idüğü belirsiz sakallı herifler peydah olmuş, filistin israilin eline düşmüş. bu tablonun oluşmasında türklerin payı yok. türkiye cumhuriyetinin zamanında yaptığı hatalar da vardır, onları da tartışabiliriz yeri geldiğinde. ama filistin konusunda bir şey yapma imkanını bize bırakmayan, osmanlıya zamanında kafa tutan, türkler hilafeti bizden çaldı deyip halifenin çağrısına kulaklarını tıkayan ve hatta bununla da yetinmeyip ingilizlerin safında yer alan o arap şeyhlerdir, liderlerdir. yeri geldiğinde pkk'nın abd ile birlikte iş tutmasını eleştirmiyor muyuz? amerikan silahlarıyla özgürlük elde edeceklerini sanıyorlar demiyor muyuz? o zaman filistin konusunda da bu gerçekleri hatırlamamız lazım.

    ortaya çıkan bu son durum, arapların iş bilmezliğinin ve şeyhlerine koşulsuz itaat etmelerinin bir sonucudur. o şeyhler ingilizler tarafından kandırıldıklarını anladıklarında iş işten çoktan geçmişti. israil devleti kısa zaman içinde kuruldu. ortadoğuda sınırlar ingilizlerin kafasına göre çizildi.

    hadi diyelim bir hatadır yapıldı. sonrasına bakıyorsun, yine aynı senaryolar evirip çevirip tekrar oynanıyor ortadoğuda. hem de hiç öyle büyük resim görme kurslarına gitmenize gerek yok. ortadoğunun tarihine yüzeysel olarak bakmanız yeterli. açın vikipedyayı bakın diyeceğim ama yasaklı maalesef.

    arap ligi vardı bir aralar, ne oldu o? o kadar arap nüfus israil'in hakkından gelebildi mi? gelemedi. gelemez de. bugün de gelemez. israil de bunu bildiği için istediği gibiğ at koşturuyor işte.

    yaser arafat'ın ablası anlatıyor. yaser'i bir gün babası yahudi okuluna gidip onlardan bir şeyler öğrendiği için fena halde dövmüş. ablası sormuş, niye gidiyorsun onların okuluna diye. yahudilerin kafalarının nasıl çalıştığını öğrenmek istiyorum demiş yaser.

    çocuk yaşta yaser arafatın akıl ettiği şeyi araplar hala akıl edemiyor. nasıl oluyor da bu kadar ufak bir israil devleti o kadar arap devletine kök söktürüyor 70 yıldır? israil ilk kurulduğunda arap komşularından pek farkı olmayan bir devletti. şimdi nasıl oldu da bu adamlar bu kadar gelişebildiler? nasıl oldu da bir asırdır araplar hala dünya düz mü yuvarlak mı diye tartışırken, bu adamlar ortadoğunun bölgesel gücü haline geldiler? bu kadar az bir nüfusla? bu kadar dışlandıkları bir coğrafya'da?

    işte bu sorulara cevabın abd'den ingilizlerden geçiyorsa, diyorum ki aynı işbirliğini araplar kat be kat fazla yaptı. suudi arabistan abdnin maşalığını yaptı. petrol fiyatlarını abd çıkarlarına göre belirlediler lan, daha ne yapsınlar? daha geçen sene rekor bir meblağ karşılığı silah aldılar abd'den. kime karşı kullandılar o silahları? israile karşı değil. kendi içlerindeki din bezirganı teröristlere karşı hiç değil.

    ırak saddam döneminde israille savaşmadı. ama kürtlere karşı savaştı mesela. irana karşı da. ikisi de silahları abdden aldılar üstelik. sonra zamanı geldi, saddamı da koltuğundan yine abd indirdi. bugünün ırak'ını abd şekillendirdi. oradaki kürtler de yine abd'nin elini gözlüyor ki bağımsızlık ilan edelim diye.

    suriye'yi fransızlar şekillendirdi, manda etti bir süre. daha yakın bir geçmişte, türkiyeye karşı bin bir çeşit stratejiyle zarar verdi esad rejimi. yeri geldi, pkkyı besledi. zaman geçti, paramparça oldular bir anda. bu sefer biz besledik onların muhaliflerini. sonuç ne oldu peki? hangi müslüman halk bundan fayda sağlayabildi? kan döktük ama sonunda huzura kavuştuk diyebilen var mı? yok.

    eyvallah yüzyıl önceki savaştan bugünün insanlarını suçlamayalım ama kafa aynı kafa hacıt? islam coğrafyasında dünya insanlarının işine yarayacak ne üretiliyor bugün? petrol yerden fışkırıyor, silah abdden ithal, milliyetçilikleri ingilizlerin zamanında verdiği akıldan devşirme, bilim yok, insanlık zaten kalmamış... ne diyelim şimdi, neyine güvenip bu insanların yanında saf tutalım söyleyin hele.

    maalesef bizde de durumun çok çok farklı olduğunu söyleyemiyorum işte. tek fark, allahtan kafası çalışan birileri çıkmış da zamanında, mandayla falan olmaz bu iş, bizim bağımsızlık mücadelemizi vermemiz lazım diyebilmiş. haa, ama bazılarına kalırsa o da siyonist, mason uşağı falan değil mi? diyorum ya, kafa aynı kafa işte. değişmiyor azizim. öğrenme azmi yok çünkü.
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap