73 entry daha
  • açılın tespit yapıcam;

    insanoğlu olarak kaç bin yıldır yaşıyoruz. müzik felsefesini biraz araştırınca (yani neden bazı sesler bize iyi hissettiriyor, neden bazısı kötü hissettiriyor, beğeni kriterleri nedir) beynin belirli başlı olayları ve konuları bazı seslerle match ettiğini, bunu doğduğumuzdan itibaren yaptığını, akabinde bir melodik tune aralığına sahip olduğumuzu anlıyorsunuz. yani tüm insanlar, kendi hisleri ile belirli ve match ettiği sesleri beynine işliyor.

    şimdi konuya biyolojik, evrimsel ya da biraz spiritüel bakarsak, insanoğlunun tüm bilgi birikimini bir havuz gibi düşünebiliriz. yani fikirsel olarak da yeteneksel olarak da aslında tüm insanlık olarak bir birikim havuzumuz var. bu havuzdan da yeni insanlar doğmaya devam ediyorlar ve bu yetenekler random olarak dağılabiliyor. (misal bakınız 3 yaşında mozart gibi piano çalabilen çinli bebekler vs.)

    bu birisi kişisel bilinaltımız, birisi kitlesel bilinçaltımız olan dıurumlardan dolayı hiç alakasız birisi hiç alakasız bir müzik türünde yetenekli ya da ilgili olabilir. ama bu durum coğrafyaya göre sıklığını belirler.

    örnek vermek gerekirse; jazz manyağı bir çiftin çocukları da jazzı sevme eğiliminde doğar. jazz ile alakası olmayan yurdum insanının çocuğu da yukarıdaki 2 nedenden dolayı sevme eğiliminde ya da nötr doğabilir, ya da iki seçenek de yoksa sevmeme eğiliminde doğabilir. e şimdi bunun sıklığı nedir? yüzbinde 1 belki. yani türkiyede yüzbinde 1 oranında harbi harbi 7 kuşaktır jazz manyağı bir ailenin jazz kulağı ya da yeteneği vardır. bu oranın azlığından dolayı da türkiyede jazz şimdiye kadar tutmamıştır. ama zamanın sonsuz ekseninde tüm jazz kültürü yozgata, tüm türkü küültürü harleme de taşınabilir. bu da aynı bir hikaye tabi.

    ayrıca müzik felsefesi dışında müzik bilimi ile de durum açıklanabilir. bizim doğumdan itibaren genetik işlenen seslerde ara sesler var, çoğu batı müziğinde yok mesela.

    işte bu yüzden, insanların müzik zevkleri bir sistemle yönetilebilir.
    ayrıca her türlü müzik (jazz dahil) mental olarak gücünü acıdan alır. acı karşılığıdır. acısını daha iyi ifade edebilenlere sanatçı diyoruz. (edm de bile) (kanıtı, dans ettiğin şarkıda ağlayabiliyor oluşun) falan filan.

    gece gece fena kafa sikerim.
242 entry daha
hesabın var mı? giriş yap