beşiktaş

• son zamanlarda beşiktaş'ın geldiği noktayla ilgili en güzel yorumlardan birisi, bir galatasaraylı olan ve yıllardır severek takip ettiğim bülent timurlenk'ten gelmiştir:
  
  "biri, yarısı kolay, yarısı zor (gs), biri, yarısı zor, yarısı kolay (fb) lig fikstüründe; 6 şl maçı oynamış beşiktaş’ın 2 puan önündeki iki kulüp, başarı ve başarısızlık hikayesi anlatıyor... bu yüzden iki yıldır beşiktaş şampiyon..."
  
  salya saçarak ilk galibeyette coşup, ilk puan kaybında tüm takımı itin götüne sokan taraftar profili, sırf beşiktaş'a değil, maalesef diğer tüm büyük takımlara özgüdür. ben o taraftarlardan değilim. ben futbol seviyorum. ben beşiktaş'ın son 5 senedir oynadığı oyunu seviyorum. atılan temelin karşılığını, her sene başarı çıtasını biraz daha yükselterek aldığımız için mutlu oluyorum.
  
  pek çok beşiktaş taraftarı da zaten bu şekilde çıkartıyor son dönemdeki başarılı gidişatın keyfini. siz bakmayın buraya gelip ağza alınmaz küfürlerle ona buna saldıranlara.
  
  bu başarıyı fenerbahçe veya galatasaray da yaşasa, buna kılıf aramayız. nasıl ki fenerbahçe şampiyonlar ligi'nde çeyrek finale yükseldiğinde keyifle desteklediysek, nasıl ki galatasaray uefa kupasını aldığında fenerbahçeli ve beşiktaşlı akrabalar olarak kutlamalara katıldıysak, başarılar tekrarlandığında yine aynısını yaparız.
  
  türkiye ligi hakemleriyle konuşulan bir lig. burası için fazla bir şey beklemiyorum, kimsenin rakibin başarısını sindirmesini de beklemiyorum. tek söyleyeceğim, güzel futbolun tadını çıkartın. beşiktaş güzel futbol oynuyor. izleyin, keyiflenin. biraz da kıskanın. biz de fenerbahçe ve galatasaray iyi oynarken, çok kaliteli futbolcuları sahaya sürerken keyifle izleyip, deli gibi de kıskanıyorduk. ama bu his, hiç bir şekilde birbirimize saldırmamızı meşru kılmıyor.