8 entry daha
  • murat mahmutyazıcıoğlu'nun yazıp yönettiği, 3 kuşak kadının hikayesinin anlatıldığı oyun. benim sezon boyunca izlediğim en sağlam oyundu. kadın meselesinin bir erkeğin kaleminden bu yolla ve bu dille çıkması muazzam sevindirici bir kere. abartısız, sade, net, güçlü ve çok gerçekti. yer yer burnumuzu sızlatacak kadar gerçekti. kadınlık deneyimim sahnedeydi ve biliyorum, birçok kadın benzer hissetti. deneyimimiz ne kadar farklılaşıyor ki zaten?

    bana kalırsa feminist dramaturji kokan bir metindi ve inanılmaz sağlam örülmüştü. müzikler de hikayeyi muazzam destekliyor.

    ne de güzel anlatmış istanbul'u...

    "hiç bu kadar deniz, olup da bu kadar az yosun kokusu olan başka bir şehir daha var mı acaba?
    hiç bu kadar köprü olup hiç kimsenin birbirine ulaşamadığı başka bir şehir...
    bu kadar insan olup da her yerin bomboş olduğu, bomboş…"

    anlatacak bir hikâye yok, üç kadın, üç farklı kuşak; hepimizin olan, olabilecek hayatlar.

    "yürü kız gidiyoruz, sen istanbul'dan daha güzelsin".
71 entry daha
hesabın var mı? giriş yap