273 entry daha
  • kendi içinde tutarlı olsa da eksik, yanlı ve biraz da abartılı bir söylemdir.

    şiddet görmek için evli olmak gerekmiyor öncelikle. evli olmak şiddeti de facto aklayan bir durum oluyor. bu kurumda iki taraf da birbirilerine galebe çalma yarışına giriyorlar.

    elekduvar sitesinde otururken üst kattaki komşularımdan örnek vereyim. haftada üç net duyulan kavga intikal ediyordu. kasının adama saydıklarının (hem içerik hem süre olarak) beş'te birini ben söylesem adam bana saldırır. kendisi darp suçuyla yarfılanır ama ağır tahrikten indirim de alır. şimdi kadın nasıl olsa vuramaz diye bastıkça basıyor gaza. adam da susuyordu. hakikaten silik bir adamdı. yani karşılık verse maddi manevi zarar görecek biri.

    aha şimdiki evimdeki görevli. bunun da karısı sümsük. ver ediyor zopayı. bunlara gelince de "kocasıdır döver. "

    yani yasalar toplum ve devlet bir şekilde mevcutta güçlü olanı kolluyor. beyaz yaka ailesinde tazminat, nafaka zırt vırt baskısıyla erkeği yıldırırlen, kapıcıya gelince kadını mahkum ediyor dayağa.

    ikinci husus ise bu şiddet olaylarının çoğunun erkeğin reddedilmesi nedeniyle yaşanması. adam terk edilip kadına musallat oluyor. bugünkü sözlük emrahı arkadaşın anlattığı olay gibi.

    mesele şiddetin kadına ıygulanması değil esasen. senelerce vatandaşına "sana bu hastanede bakmak benim işime gelmiyor" diyerek sağlık hizmetini keyfi olarak savsaklayan devletin, bu hususta da "beni uğraştırmayın" mantığıyla adalet sağlama vecibesini savsaklaması.
136 entry daha
hesabın var mı? giriş yap