1 entry daha
  • ancak ilişkilerin "yarım insanlar" tarafından "tamamlanmak" için kurulmasıyla, yani egonun izinin sürülmesi sonucu doğrulanabilen önerme.

    aşk, ilişki değildir.
    evli bir insana aşık olabilirsiniz örneğin. burada ilişki/evlilik yoktur ancak aşk filizlenir.

    aşkı zaafiyet haline getiren, kişiler ve beklentileridir.

    şayet sen her şeyin bitimliliğine, akışkanlığına ve geçiciliğine ikna olmuş halde seversen, o aşk seni nasıl güçsüzleştirebilir?

    aşk, karşındakiyle ilgili olduğu kadar değildir de.

    bugün birine aşık olabilirim. yarın aynı güçlü duyguları hissetmeyebilirim. bu, önceki duygularımı geçersiz kılmaz. fakat ben geçmişe saplanır ya da geleceğe ümit bağlarsam, bu duygu beni esir edecektir. karşımdakinin ve "ona hissettiklerim" adı altında meşrulaştırdığım egomun kölesi haline gelirim.

    oysa onu kıyıya vuran bir dalga olarak kabul edersem, güçlenirim.

    kumsalın koluna bir saat takıp dalgalara hesap sorduğunu düşünebiliyor musunuz?

    "eskiden daha erken gelirdin, artık beni sevmiyorsun"

    bu hem denize hem de kuma ayıp olmaz mı? dalgaların vurduğu kıyı da sürekli devinim halindedir. çakıl taşları biraz daha ufalanır, yosunlar yer değiştirir. her kıyıya vurma, yeni bir karşılaşmadır.

    bu tip bir aşk, insanı tazeler; zenginleştirir; heyecanlandırır. kimse kimseyi tutsak etmez. kimse kimseye yük olmaz.

    güç, egoya aittir.
    beklenti, egoya aittir.

    su olun. kum olun. akın. esin. ufalanın. devleşin. sevin. sevişin. amin.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap