16 entry daha
  • izlemeden okumayın ne olur ne olmaz.

    az önce izlediğim, özlediğimiz hikayeye kısa süreliğine de geri döndüren hayran yapımı film. oyuncu seçimleri gayet güzel, tom'u aşırı beğendim, cuk oturmuş karaktere. geri kalanlar biraz yavandı. 4 heir'in room of requirement'taki sahnesi de gayet hoştu.

    film boyunca grisha hortkulukları nasıl bilebilir diye düşündüm ve lütfen böyle bir saçmalık olmasın diye yalvardım grisha horcrux diyene kadar. en azından sonunda güzel toparlandı o konu.

    6. filmde görmek istediğim sahneler eksiksiz bir şekilde düşünseli sahneleriydi ve hepzibah smith sahnesinin olmamasının hayal kırıklığını yıllarca, filmi her tekrar izlediğimde, ulan bu sahneyi nasıl koymazsınız, diye yaşadım. o yüzden bu sahneyi burada görmek güzeldi. fan yapımı olunca güzel ayrıntılara değindiklerini düşünüyorum o yüzden genel olarak beğendim de yapımı. sinematografiye o kadar takılmadan izledim, ki düello sahnelerini genel olarak beğendim diyebilirim.

    ev cini hokey'in filme eklenmesinden de aşırı memnun kaldım. genel olarak kitaplarda en sevdiğim bölümler dobby'nin olduğu bölümlerdi, ki 5. kitapta bol bol yer alıyordu ama bunları filme eklememeleri de büyük bir hayal kırıklığıydı benim için. mutfak sahnesi olsun, gryffindor ortak salonundaki sahneler olsun hep görmek istediğim sahnelerdi. serinin en güzel kitaplarından birini en rezil filme çeviren david yates, sana hazırladığım laflar hala duruyor.

    genel olarak tek gıcık olduğum şey düello sırasında spell'lerin söylenmemesi. wiglaf ve lazarus'un sahnesinde bir şeyler söylendi hiç değilse, ama onun dışında sıfır (avada kedavra hariç, o da zahmet olmuş). aynı bok resmi filmlerde de yenmişti. koskoca hogwarts savaşında gördüğümüz tek şey arka planda büyücülerin birbirine renkli ışınlar yollamasıydı. molly-bellatrix düellosuna ise girmiyorum bile. bunlar da aynı boku yemiş olmamış.

    ama genel olarak güzeldi, dediğim gibi özlediğimiz dünyaya tadımlık da olsa geri götürdüler bizi.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap