10 entry daha
  • turk yunan iliskilerinin genel seyri cercevesinden bakildiginda taraflar arasindaki bir sorunun cozumlenmesi asamasinda terazi asla dengede durmaz, bir taraf ya cok sey kazaniyordur ya da cok sey kaybediyordur yani turkiye ve yunanistani ilgilendiren bir mesele asla iki tarafin da dengeli olarak birseyler kazandigi veya verdigi bir sona varmaz cunku iki tarafin cikarlari birbirlerine zit sekilde ilerlemektedir. bu tablo ancak ortak bir cikarin ortaya cikmasiyla degisir oyle bir durum da su an icin yoktur.

    12 mil sorununda da durum boyledir. sorunun cozumlenmesi icin ya turkiyenin yunanistanin karasularini 12 mile cikarmasini ve ege denizini bir yunan golu haline donusturmesini kabul etmesi ya da yunanistanin uluslararasi iliskilerde surekli kullandigi bu onemli kozundan vazgecmesi gerekir ki iki secenegin de gerceklesmesi mumkun degildir. kaldi ki iki taraf da bu sorunun cozumlenmesinin kendilerine bir yarar saglayacagini dusunmedikleri icin "sorunu cozmek" adina somut bir girisim de yoktur.

    bu yuzdendir ki her ne kadar sorun olarak gozukse de pratikte yunanistanin karasularini 12 mile cikarmasi cok da olasi bir durum degildir, uluslararasi platformlarda turkiye uzerinde baski olusturmak icin kullandigi kozlardan biridir ve bir ortak dusman veya iki taraftan da kendilerini turk yunan sorunlarini cozmeye adamis politikacilar cikmadigi surece de bu boyle kalmaya devam edecektir.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap