1 entry daha
  • ismi lazim degil universitemizin fen-edebiyat fakültesinden -nedense- esirgedikleri için, yine ismi lazim degil universitemizin egitim fakultesinden almak zorunda kaldigimiz ögretmenlik formasyon programinin birinci dönem derslerinden biri.aksam 5te baslayan derse hocayla birlikte gelen, fakültenin hizmetlilerinden biri oldugunu düsündügüm adamcagiz esek ölüsü gibi bir tepegöz getirir, bunu ayarlar, dersin sonuna kadar kagitlari degistirir dururdu, bizim önümüzdeki kitaplarda da duvara yansiyan seylerin aynisi yazardi, hoca da elinde mikrofonla önündeki kitaptan aynilarini okurdu ve ayni gece "bilgi basamaklari", "anlama", "kavrama" gibi sözcükler algilarimizin bozulmasiyla "dallama", "kavurma" , "ilgi asalaklari" seklinde deformasyona ugrar, rüyalarimizda oradan oraya uçusurdu.devam mecburiyeti olan tek dersti.ögrencilik hayatim boyunca tatmadigim bir istirap verdi.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap