3 entry daha
  • yağış
    buralar fazla aydınlık yazı yazmak için. yaşamak için fazla aydınlık, uyumak için fazla parlak bu ışıklar. bunca suni aydınlatmanın içinde doğal kalmanın, doğal düşünmenin, doğal hissetmenin imkânsızlığı doğal değil mi? bunca yapay ışıkta, gözlerimizin asıl rengini nasıl görebileceğiz, anlamak zor. bunca makyajın arkasında, nasıl güldüğünü görmek güç. ruhumuzu boyayamasak ta, sahtelikle sıvıyoruz kişiliğimizi.
    yağmurdan kaçıyoruz, kat kat katmanlarımız akarda, bir parça içimiz görünür diye. oysa bilmiyoruz ki, zaten nisan’da yağan yağmurunda bir aldatmaca olduğunu. ben hiç korkmadım ıslanmaktan şimdiye dek ama bu denli yalancı bulutlar sarmamıştı içimi. yağmur aşkla yağar benim hafızamda. insanlar neşeyle kaçışır sağa sola. ben ellerimde seninkilerin sıcaklığını duyarken, aldırmam kaldırım taşlarının aralarına dolan sulara, koşarım anılarımın arasında. buğulanan cami camlarına otobüsler çizerim. ama şuan yağan yağmur bu otobüslerden bile yalan. bunlar aşk yağmuru değil; hüzün yağmurları bu düşenler. sonrasından açan gök kuşağı kartondan kesilmiş gibi.
    el ele çiftler geçiyor altımızdan. onlar bilmez bu gerçekleri ama beni kandıramazsınız artık. bu sahte yağışlara kanmıyor gözlerim. keşke kansalar.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap