istanbul'da semt olanından bahsedecek olursak; halk arasında fulya olarak bilinen mevki ile fulya mahallesi'nin idari sınırlarının pek örtüşmemesi sebebiyle 40 yıllık istanbullularda bile "bu fulya tam olarak neresi lan?" gibi bir kafa karışıklığı yaşanabilmektedir ve insanlar "fulya" dediğinde duruma göre birbirinden epeyce farklı yerleri kast edebilmektedir.
halk arasında fulya dediğinizde genellikle
beşiktaş'ın arkasından başlayıp
şişli ve
nişantaşı'na doğru uzanan
hakkı yeten caddesi ve
otim civarı anlaşılır. bu bölgenin sınırları ise insanların kafasında genelde muğlaktır, zira aslında yalnızca küçük bir kısmı fulya mahallesi sınırları içinde yer alır ve geri kalanının büyük kısmı resmen
teşvikiye,
dikilitaş ve hatta bir kısmı
gayrettepe mahallelerinin sınırları içinde kalmaktadır.
kağıt üzerindeki fulya mahallesi'ne bakacak olursak ise aslında bu mahallenin sınırları
ortaklar caddesi, onun devamındaki
sakız ağacı sokak ve civar sokakları kapsar. ancak bu bölgenin üst tarafta kalan, daha geniş kısmına insanlar genelde fulya yerine
mecidiyeköy veya şişli der. olayın vahametini daha iyi açıklayacak bir örnek vermek gerekirse, mecidiyeköy'de bulunduğundan kimsenin şüphe etmeyeceği
ali sami yen stadı ve eski likör fabrikası da aslında fulya mahallesi sınırları içinde yer almaktaydı (günümüzde onların yerinde yükselen
quasar istanbul ve
torun center için de durum böyledir).
dolayısıyla örneğin adres tarif edeceğiniz zaman ortaklar caddesi'ni, -aslında fulya sınırları içinde bulunmasına rağmen- genelde "fulya" diye tarif etmezsiniz. buna karşılık
real'in ve
acıbadem hastanesi'nin olduğu tarafı da -aslında dikilitaş mahallesi sınırları içinde kalmasına rağmen- dikilitaş diye değil, "fulya" diye tarif edersiniz.
fulya'nın kağıt üstündeki sınırlarıyla halk arasında bilinen sınırları arasındaki ayrışmanın en büyük sebeplerinden biri de, hakkı yeten caddesi mevkiinin mecidiyeköy ve dikilitaş mevkilerine anormal derecede dik yokuşlarla bağlanıyor olmasıdır. örneğin yukarıda bahsettiğim sakız ağacı sokak, yayaların yürümesini bir yana bırakın, araçların bile mümkün mertebe yolunu düşürmemeye çalıştığı diklikte bir yokuştur. dolayısıyla bu yokuşlu bölgenin iki ucunda, aslında mesafe olarak birbirlerine yakın olmalarına rağmen farklı ekosistemler oluşmuştur. yokuşun alt tarafında kalan ve aslında fulya, dikilitaş, teşvikiye ve gayrettepe mahallelerinin bazı bölümlerinden oluşan bir bölgeye halk arasında genel olarak "fulya" denilmektedir.