1630 entry daha
  • büyükelçi suikastinden beri bizi bizi parmağında oynatan rusya'nın türkiye'nin kayıp sayısını belirlediği harekat. biraz açalım.

    rusya'nın ankara büyükelçisi'nin öldürülmesinden bu yana (ya da öldürülmesi sayesinde) rusya bizi yanına çekmek ve abd'den uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyor. bunu yaparken bazen bize o kadar iyi davranıyor ki buna güvenip karadeniz'de tüm yelkenleri suya indiriyor, abd ile ipleri fazla geriyoruz. sonra rusya pat diye arkasını dönünce bu kez rusya geri gelsin diye vermediğimiz taviz kalmıyor.

    hatırlarsanız fırat kalkanı harekatı sırasında rusları türk askerini kazara, büyük bir tesadüf eseri olarak uçaklarının düşürüldüğü günün yıl dönümünde bombaladı. (hatırlarsanız dedim ama bu olay kasten unutturuldu, hatırlamamanız mümkün.) bizimkiler önce bu olayın üstünü kapattı, sonra üstü örtülemeyecek hale gelince açıklandı ama halının altına süpürüldü. sesini çıkaran, bunu hatırlayan, hatırlatan yok.

    devam ediyoruz: ruslar geçtiğimiz hafta idlib'de ilerleyen türk konvoyunu, güzergahını ve gideceği yeri bombaladı. bu gerginlik bir süre devam etti. burada kayıplarımız oldu. türkiye tarafından saldırıların "bölücü terör örgütü" tarafından yapıldığı açıklandı. biz de vatandaşlar olarak idlib'de "hangi bölücü terör örgütü bu?" demeden kabul ettik. ohal mohal var, niye başımıza bela alalım di mi?

    ruslar, bu olayların üstüne harekatın başlamasına yol açan "hava sahası" kararlarını değiştirip, türkiye'ye hava sahasını kapattı. operasyon duraksadı. hava desteği olmadan afrin'de çok büyük kayıp verileceği herkesin malumu. üstelik belli bir derinlikte içeri girmişken hava desteğinden mahrum kalmak, halihazırdaki durumu da tehlikeye soktu.

    öyle oldu, böyle oldu, hava sahası açıldı. o arada türk askeri f-16'ya ihtiyaç duymaz gibi anlamsız bir argümanla gaza gelen rabiacılar oldu. olur, bir şey demedik. onlara ne desen boş. sonuçta onlar çanakkale savaşı'nı da aniden çöken sisin içinde zuhur eden evliyalar sayesinde kazandığımızı sanıyor.

    bugün, helikopter düştü. daha önce ypg'den alınan "güvenli" alanlarda tsk saldırıya uğradı. bunun sorumlusu büyük oranda öso. yakından takip edenler bilir: operasyonun başından beri gündüz alınan köylerden gece çekiliyoruz. çünkü tam güvenlik sağlanamıyor. meskun mahalde, besleyip büyüttüğün öso'nun bi faydası olsun, art alanda güvenliği sağlasın diyorsun ama olmuyor.

    ha bu arada müthiş ortadoğu uzmanları türedi. cepheler belirgenleşmiş efendim, nolmuş? iran-rusya-türkiye-suriye bir cephe olmuş. ee? işte amerika falan da diğer cephe. buraya kulak ver cahil kardeşim benim:

    bu öso, abd'nin desteği ile kurulmuş ey amerika öso'yu sizinle kurduk, abd destekli eğit-donat uygulamasına katılmış bir grup.

    bunu beğenmediysen şunu verelim: şii militanlar afrin'de pyd'ye destek veriyor

    ee rusya'yı da yukarıda anlattık. şimdi kim kiminle cephe kurmuş anlatsana heyecanlı oluyor.

    gelelim bu işten nasıl kurtulabiliriz kısmına. çok basit bir cevabı var. bu kadar can, bir inat uğruna yitip gidiyor. yazık... tsk afrin'e ulaşsa bile orada kalmayıp/kalamayıp çekileceği için geçenlerde kılıçdaroğlu'nun dediği ama aktroll'lerin çılgınlar gibi linç ettiği "tsk'nın afrin'in içine girmemesi gerektiği" argümanı buradaki en mantıklı argüman. bize düşen, suriye'nin toprak bütünlüğünü gerçekten savunuyorsak, esad ile anlaşıp, pyd'yi rusya ve esad'ın desteği ile oradan çıkarmak. hatta o durumda bu işe karışmamıza bile gerek kalmaz. ama tabii asıl dert öso'ya toprak kazandırmak gibi anlamsız bir şey değilse.
    esad ile yapılacak anlaşma sonrası, rusya da bizimle oyun oynamaktan vazgeçecektir.

    ha bunları mantıklı bulmadıysanız, devlet büyüklerimizin çok mantıklı önerileri var, onu dikkate alın: (bkz: binali yıldırım'ın çıkışta afrin'e gitmesi)

    edit: gördüğünüz gibi zaman entry'mi haklı çıkarmaya devam ediyor. edecek de. tabi siz rusya izin ve destek vermeden esad ve müttefiklerinin suriye'de adım atacağını düşünen aşırı saf arkadaşlarımız da olabilirsiniz.
1041 entry daha
hesabın var mı? giriş yap