1 entry daha
  • dünyadaki en uzun dizi süresine sahip ülke olduğumuz aşikar; diğer ülkelere sattığımız diziler bile üçe bölünüp öyle yayınlanıyor.

    halbuki doksanlı yıllarda tv'lerde yer etmeye başlayan dizilerimiz çalışma-izleme zahmetine katlanılır işlerdi. lakin para kazandıkça daha çok açlık çeken kanal sahipleri, birkaç reklam kuşağı daha almak için piyasanın içine sıçmaya başladı. yapımcılar her boka eyvallah çekti... geldiğimiz nokta işte bu.

    ne üretenin, ne de izleyenin memnun olduğu ne idiğü belirsiz işler çıkmaya başladı ortaya. sender ara ara gaza gelip sosyal medyadan farkındalık yaratmaya çalışsa da bu işin böyle çözülemeyeceği ortada. sektörün her türlü örgütlenmesinin aynı anda hareket ederek, seyirciyi de kapsayan, geniş çaplı eylemlerin yapılması gerekir. lakin bu denli çok paranın döndüğü bir sektörde, böylesi bir birlikteliğin olamayacağı da ortada.

    hâsılı; dövünüp durmaya devam edeceğiz gibi görünüyor.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap