7 entry daha
  • akademinin sevdiği konuları bir arada işlediği için, (bkz: ırkçılık) (bkz: ikinci dünya savaşı), oscar adaylığı şaşırtmamıştır. ancak özellikle başlarda yavaş ilerlese ve süresi bakımından uzun olsa da insanı içine çeken etkileyici bir film olmuş.

    --- dikkat spoiler çıkabilir ---

    hap jackson'ın "sahibimiz değiller, kiramızı ödüyoruz, tarlada kendi payımıza çalışıyoruz, hepsi bu." repliği filmi çok güzel özetliyor aslında. kiracı olsalar da hala köle muamelesi görüyorlar. yalnızca arazinin sahiplerinden değil, neredeyse herkesten.

    nazilerin üstün ırk takıntısı uğruna yaptıklarından, büyük kayıplar verilen savaştan gerekli dersler henüz çıkarılmamış, savaş öncesi kaldığı yerden devam ediyor ayrımcılık. ronsel'in de kasabaya döner dönmez ilk fark ettiği şey hiçbir şeyin değişmediği oluyor. savaş sırasında gittikleri her yerde sevinçle karşılanırken, kurtarıcı olarak görülürken eve döndüğünde yine ikinci sınıf vatandaş konumuna düşüyor. ptsd yetmezmiş gibi bir de ırkçılıkla baş etmek zorunda kalıyor.

    film boyunca hissedilen genel hava dışında siyahların gördüğü aşağılama karşımıza çok sık çıkmadı. ama o birkaç sahne insanın sinirini zıplatmaya fazlasıyla yetiyor zaten. özellikle sonlara doğru bir anda mevzunun "ku klux klan"a bağlandığı sahnede dayanamayıp sinirden ağladım.

    filme dair yüzümü en çok güldüren kısım ronsel ile jamie arasındaki dostluk oldu diyebilirim. sonunu da beğendim ancak jamie'nin laura ve çocuklarla birlikte uzaklara gitmesini ummuştum.

    carey mulliganın başarılı performansının göz ardı edilip mary j. blige'ın oscar adaylığı kapması ise hiç anlam veremedim.

    --- dikkat spoiler çıkabilir ---

    sonuç olarak bittiğinde insanı tatmin eden bir yapım.
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap