25 entry daha
  • kara inci olarak tanımlayabileceğim bir viski.

    10 yıllık olanını içtim ve sizlerle tadım deneyimlerimi paylaşacağım.

    kendisi tam bir islay karakterine sahip. bu sebeple gönlümüzde yeri ayrı. zaten bölge olarak da atlantik okyanusunun kıyısında oluşu sert karakteri ile örtüşüyor.

    öncelikle kutu ve şişe tasarımı harika, zaten yazımın başında da belirttiğim gibi kara inci dememin sebeplerinden birisi bu. ancak burada kutu ve şişenin koyu renginin aksine içerisinden çok açık renkli bir viski çıkıyor. fakat bu su kıvamındaki görüntü sizi aldatmasın alkol oranı %46 yani çok fena çarpar. sanırım karamel ile renklendirme yok bu sebeple rengi açık.
    ek olarak non chill filtered olduğu özellikle vurgulanmış. bu konu da lezzet için önemli bir detay vaktiniz olursa o yazımı da okuyun.

    çok isli turbalı yani peated denilen türden bir viski olduğunu duymuştum ve beklentim yüksekti ancak koku bence söylendiği gibi yoğun değil. bunu kötü anlamında söylediğim anlaşılmasın sadece lagavulin ile kıyasladığımda bence bu konuda ondan biraz daha aşağıda kalır islilik oranı. lagavulin'i açtığınızda şişeden ortama yoğun is kokusu yayılır ama ardbeg böyle değil.

    koku konusunda bence bu bir avantaj zira lagavulin incelememde de bahsetmiştim yoğun is kokusu sevmesi ve alışması zor bir süreç ilk viski içecekler için asla tavsiye etmediğim viskilerden. ama sevip alışanların da vazgeçemeyeceği bir alışkanlık.

    işte bu noktada koku olarak ardbeg sevmesi daha kolay ve avantajlı lagavuline göre. koku yoğun değil hatta biraz daha geriden geliyor. ben koklama testimde öncelikli olarak yoğun limon kokusu aldım limon da limon hani şu lime denilen yeşil ağız kamaştıran cinsten. daha sonra kuru erik, kavrulmuş badem ve ceviz kokusu geliyor. bu kavrulmuş kuruyemişler ile birlikte turba, is kokusu da baskınlaşmaya başlıyor.

    tadım testimde de tam tersi önce is turba tadı ile başlıyorsunuz ve damağınızı yormadan güzelce kaplıyor, ardından bolca yakıcı baharat sonrasında da sanki highland ya da speyside viskilerinde olduğu gibi meyve tatları geliyor. oldukça yakıcı bir etki bırakıyor içerken ama alkol oranına rağmen asla zor içilmiyor yumuşak bile demek yanlış olmaz.

    bitiş ise en sevdiğim şekilde hiç bitmeyen cinsten. bir yudum iç ve en son kaç dakika önce içtiğini unut. dolgun, kompleks ve dengeli bir is tadı ile damağınızdan boğazınıza oradan midenize yolculuğunu an be an hissediyorsunuz.

    birkaç damla su ile seyrettiğinizde de durum çok farklılaşmıyor sadece alkol oranı biraz düşüp içimi kolaylaşıyor. bazı viskilerde su muhteşem bir etki yaratıp koku ve aromaları çok ön plana çıkartır (örnek nikka taketsuru pure malt) ama bence ardbeg için buna gerek yok lezzetler yeterince kompleks ve ön planda. bence su ile alkol oranını da düşürmeye gerek yok . soğuk kış gecelerinde içinizi ısıtacak sert bir viski o bence su katıp tadını kaçırmayın. atlantik okyanusnun sert ve soğuk havasını yudum yudum hissedin içerken.

    islay severlerin zaten denemiş olduğunu ya da denemek için ilk sıralarında yer aldığına eminim. viski ile biraz haşır neşir olmuş ve biraz damak alışkanlığı oluşmuş diğer viski severler için de listelerine almalarını öneririm.

    slainte

    edit: diğer viski yorumlarım için (bkz: #60703155)
35 entry daha
hesabın var mı? giriş yap