hobinin işe dönüşmesi
-
hiç öyle zannedildiği gibi kişi zevkle yaparmış gibi gelmiyor bana. bir hobi, para kazanma aracına dönünce soğuyor insan.
"sevdiğiniz bir işi yaparsanız, ömürboyu çalışmamış olursunuz" sözü ne kadar gerçek? insan istediği işi istediği zaman yaparsa mutlu olur bence. zevkle yapmakta olunan şeyin içine para girince o işin keyfi kalmıyor.
kendimden bir örnek vereyim. ingilizceyi bir hobi olarak kendim öğrendim. yabancı dizi ve filmlerdeki replikleri onlar gibi telaffuz ede ede sık kullanılan kalıpları, binlerce kelimeyi kaptım. yeni kelime öğrenmek, ingilizce bir metni anlamaya çalışmak büyük bir zevkti benim için.
ancak ne zaman ki full ingilizce kullanmam gereken bir işe başladım, o zamandan itibaren buzlar gibi soğudum. hiç yeni bir kelime öğrenesim gelmiyor. ıngilizce kitap okumayı bıraktım. bilmediğim bir kelime denk gelince sözlüğe bakmaya üşenir oldum. anlamını öğrenmeden çoğunlukla öylece geçiyorum.
oysa hobimken ne güzeldi. onu sadece turistik seyahatlerde kullansaydım mesela.
mesela çizim yapmayı seven, bir şeyler tasarlamaktan hoşlanan kişi iç mimar oluyor ve bunu meslek ediniyor. birbirinden güzel dekorasyonlar yapıyor vs. e bir gün bıkmıyorlar mı işten? bence bıkıyorlardır çünkü işin içine insan da giriyor. salt olarak o işi yapmıyor kişi.
insanla uğraşmak zorunda kalmanın bıktırıcı gücüne hiçbir hobi dayanamaz bence.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap