12 entry daha
  • güneşin kara bir balçıkta batması ne demektir?

    sevgi adlı yazıdan şu kısmı size ilham verecektir sanırım:

    "nefs-i emmare dediğimiz şuurun en dip noktasında insan, tüm bu süreçleri maddede yaşamıştır. yani ruhu tamamen maddede erimiş ve onda yok olmuş ve maddeleşmiştir. nefs-i emmare dünyada, maddede fani olmuş ve maddeleşmiş bir ruhtur. onu battığı bu gayya kuyusundan kurtarmak için sevgiyi önce bir veliye, sonra peygambere, sonra da allah'a yöneltmek icap eder. tasavvufun konusu kısaca budur."

    yani ruh güneşinin beden çamurunda batması,

    ruh= güneş
    beden= kara balçık( toprak+su), suyu toprağından daha fazla yani çamur.
    doğu= ruh boyutu
    batı= madde boyutu
    zülkarneyn= çift boynuzlu, çift yönlü, doğunun ve batının hâkimi; yani doğunun sufileri gibi ruhi aydınlanma elde etmiş; aynı zamanda batılılar gibi madde üzerinde tasarruf ve ilim sahibi.

    çok ilginçtir ki, şems suresi 9 ve 10. ayetlerde bu meseleye değinilmiştir. şems, güneş demektir:

    “onu (nefsi) tezkiye eden gerçekten kurtulmuştur.” (şems-9)
    “onu gömüp gizleyen ise gerçekten kaybetmiştir.” (şems-10)

    ayetin bâtıni yorumunu muhyiddin-i arabi hazretleri de bu yönde yapmıştır:

    "nihayet güneşin battığı yere varınca onu, kara bir balçıkta batar buldu ve onun yanında bir kavme rastladı. dedik ki: ey zu’lkarneyn! onlara ya azab edeceksin veya haklarında iyilik etme yolunu seçeceksin. “gerçekten biz onu…iktidar ve kudret sahibi kıldık.”

    beden arzında kudret verdik, külli ve cüzi anlamlardan oluşan bütün mallara sahip kıldık. doğudan batıya istediği tarafa gitmesini sağladık. “ona her şey
    için…verdik.” istediği kemalatlar için “bir sebeb” verdik; dilediği her bir
    kemale ulaşması için (ilim, yöntem,) bir yol sağladık. “o da…tutup gitti.”

    bedensel ilgi ve süfli âleme teveccüh suretiyle bir yol tuttu. “nihayet güneşin battığı yere varınca…” ruh güneşinin battığı mekâna gelince “onu kara bir balçıkta batar buldu.”

    balçığa bulanmış vaziyette buldu. bundan maksat, bürüyen cisimlerle karışmış bedensel maddedir. “biz insanı katışık bir nutfeden yarattık.” (insan, 2) ayetinde olduğu gibi. “onun yanında bir kavme rastladı.” nefsin bedeni ve ruhani
    kuvvetlerine rastladı.

    “ey zu’lkarneyn! onlara ya azap edeceksin…dedik.” ya riyazet, mücahede ve öldürme suretiyle onlara azap edeceksin, “veya haklarında iyilik etme yolunu seçeceksin.” adaleti gözetecek ve paylarını eksiksiz vereceksin.

    (tefsir-i kebir, tevilat)
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap