8 entry daha
  • bugün saat 17:30 sırasında hayatımın en odak noktasına eylemsel olarak düşecek şarkıdır...

    hiç gidilmemiş yollara çıkacagım, kayseri bekleyecek beni kolları açık... öyle bir ruh hali içindeyim ki, uçak biletimi iptal edip 14 saatlik otobus yolculuğunu seciyorum... gitmek düşünce insanın yüreğine hep en uzun yolları seçmeli... gitmenin adı yollara düşmek ise en anlamlı tarafıyla bu ruh yolculuğunda bedeni de arkadaşlık etmesi için yoldaşlığına vurmak iyi bir fikir... beden ruha, ruh bedene arkadaşlık eder, bazen ağlarlar bazen gülerler... gecer gider asfaltın soğuk yüzü...

    çocukluğumdaki gibi sarmalayacagım yolları içimde... yol boyunca elektrik direklerini sayacagım mesela, arada bir yaslayacagım başımı titreyen cama, beynimi bulandıracağım gözlerimi kapatıp... ağaçlar hep çocukları bekler aslında "anne bak ağaçlar da bizimle geliyor" diye seslenişlerini duymak için... gelmek isteyip de yerinden kıpırdayamayan ağaçların anlık mutlu yanılgılarıdır o sesler... bir anlık bile olsa kandırırlar kendilerini gercekten gidiyorlarmış gibi... ama duran agaçlardır, giden çocuk... ay dede hep bizi izler zannederdik, hatta kızardık bazen "neden takip ediyor" diye... ahhh, yıldızların masallarını anlatacak, göğsüne yaslanıp dinleyeceğim biri olsa yanımda... kendi kendime anlatsam deli derler mi acaba?

    hiç tanımadığım yerlerde molalar vereceğiz... daha önce hiç çekilmemiş yerlerin havası dolacak içime... önce şöyle bir gireceğim içeri kapıdan, etrafıma bakınacağım, en yakın masaya oruracağım cam kenarındaki...
    garson gelip soracak "ne alırdınız?"

    "bir sıcak çay" diyeceğim, "açık olsun... içim zaten kararmış demlene demlene..."

    bir sigara yakacağım, uzun zamandır hasret kalınan nefes gibi gelecek o ilk çekiş, yavaş yavaş salacagım dışarı, serbes bırakacağım yavaş yavaş... elim çenemde takılı kalacak belki tanıştığım yeni görüntülere bakakalırken... ve biliyorum bir köpecik de olacak oralarda biryerlerde uzanmış miskin miskin yatan... her yol hikayesinde olmazsa olmazdır ya.

    sonrasında yine yollar, gözümün alabildiğince uzanan topraklar... gun doğumunu otobüste karşılamanın keyfi ayrıdır herzaman. cama yaslanır ve yavaş yavaş yükselişini seyredersiniz günün... yollar gecip, agaclar sürratle birleşirken birbirine, usulca agarışını izlersiniz yeni günün...

    evet iyi gelir böyle yollara düşmek arasıra... hele ki yürek çoktan düşmüşse, ardınsıra gitmek, destek olmak gibidir. o sözler takılacak dilime, biliyorum...

    (bkz: sen varsin ya her sey senden once ve senden sonra)
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap