4 entry daha
  • tuzağa düşmektir.

    8 mart için "emekçi" vurgusunun ille ve inatla yapılmasının bugünkü işlevi ve sebebi, bu günü kadın hareketinin elinden almak.
    emekçi erkekler günü var mı? yok. 1 mayıs kadın ve erkek işçiler bayramı mı diyoruz? hayır. ama emekçi kadın "kadın işçi" anlamına geldiği halde inatla kullanılıyor. her ne kadar birebir aynı şey olmasa da kastedilen bu. peki o zaman 1 mayıs varken neden bir de "emekçi kadınlar" günü var? işçi hareketini bölmek değil mi bu?

    eskiden emek mücadelesinin "feministler" tarafından bölündüğü, feminizmin burjuva ideolojisi olduğu falan söylenirdi. bugün tam tersine yılların emeğiyle kurulmuş kadın hareketi, "emekçi" sözcüğü "tarihsel bir gerçeklik" bahanesiyle sürekli araya sokuşturularak bölünmeye çalışılıyor. kadın hareketi "kadınlar ve emekçi kadınlar" diye bölünebilir mi?

    nasıl emek mücadelesi cinsiyet eşitsizliğini görmezden gelerek yol alamıyorsa, kadın mücadelesi de emek mücadelesini dikkate alıyor, almak zorunda. 8 mart'ın kadın mücadelesinin bir günü olması bu gerçeği ortadan kaldırmaz.

    tam anlatamadım ama demek istediğim, "normal" kadın ve emekçi kadın ayrımı tuzağına düşmemek, nasıl 1 mayıs emek mücadelesinin günüyse 8 mart'ın da kadın mücadelesinin, feminist mücadelenin günü olduğunu kabul ettirmek gerek.

    not: diğer entrileri okumadım, güzel olduklarından eminim ama sadece başlığın bana düşündürdüklerini yine de yazmak istedim. o da çok iyi olmadı ya, neyse :)
    bir de imla rezalet olmuştu.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap